ORHAN KALABALIK

Yusuf Başer ile bir kaç dakika

7 ay önceydi, Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay'ın katılımı ile Dönsa Tekstil'in açılışındayız. Protokolün hemen ardında,  eski belediye başkanı Yusuf Başer ile yanyana programı takip ederken bir kaç dakika eskilerden konuşma fırsatımız olmuştu.

O bir kaç dakika da görev süresi gözümün önünden film gibi geçmişti...

İlk dönem en çok "destekleyenlerden" biri bendim, bununla ilgili köşe yazılarımda söz konusudur. İkinci dönemde ise en çok "eleştirenlerden" biri de yine bendim, çok sayıda eleştirel yazılar yazdım. Bu yazılara birgün olsun tepki göstermedi. Her zaman eleştiriye açık oldu.

Biliyorum herşey eskide kaldı ama olgunlaşma dönemine geldiğimde şimdi daha iyi anlıyorum, bunun ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu.

Başer, karşısındakini sonuna kadar dinleyen, sorunlarda uzlaştırıcı olan, yanına gelen herkesin de hiç çekinmeden rahatlıkla konuştuğu biriydi.

Evet...

Bir kaç dakika da Sayın Başkan ve ben birbirimize içimizi dökmüştük.

10 yıl boyunca Yozgat'ın sorumluluğunu eline alan, sorunlarıyla mücadele eden, gece gündüz insanlarıyla muattap olan bir isimden "Ben görevimi severek yaptım" sözünü  duymak ve o gözlerindeki mutluluğu ve heyecanı görmek, neden bugün AK Parti İl Başkanı olduğunun sanırım en büyük göstergesiydi. 

Her gün görevine sabah ezanında başladığını, her gün bir ensaftan alışveriş yaptığını ve o esnafların ise  'siftah senden bereketi Allah'tan' diyerek karşılık verdiğini anlattı.

Bunu neden mi anlattı?

"Sosyal ilişkilerin"  ne kadar çok önemli olduğuna dikkat çekmek için.

Laf eleştiri konusuna geldi...

 Öyle ya geçmişte durum bugün ki gibi değildi. Açık açık eleştiriler yer alırdı. Bugünle kıyasladık.

Neden? sorusuna...

Gülümseyerek, Yozgat'ın en iyi gazetecilerinden, en iyi  kalemlerinden biri olan değerli büyüğüm İnan Soyer'in yazdığı yazıları hatırlattı.

" Neler yazmadı ki" deyip,  eleştirinin oldukça önemli olduğunu söyledi.

Görev süresindeki önemli projeleri hatırlattı... Kentpark,Yağmur Suyu Toplama Projesi, Galericiler ve Kamyoncular Sitesi, sıcak asfalt vs... 

Derken...

Kendisini yakından takip eden bir gazeteci olarak, görev başındayken yanında olanlar  görevi süresi sona erdiğinde sırtını dönmüştü. Devir teslim töreninde öyle bir manzara çıkmıştı ki kendiside şüphesiz derinden üzülmüştü. Yüzündeki mutluluğu gördüğüm gibi üzüntüsünü de o an görmüştüm.

"Belediye başkanına bir tavsiyeniz, bir öneriniz olur mu" sorusuna "Elbette olmaz mı" diyerek karşılık verdi.Tam anlatacaktı ki ki program başladı.

Sonraki günlerde ise eski il başkanlarından Zekeriya Avşar'ın bir çağrısı üzerine Belediye Başkanı Celal Köse  kendisi ile görüşmüştü.  Şüphesiz tavsiye ve önerilerini yapmıştır.

***

Kim derdi ki  7 ay sonra eski başkan il başkanı olacak diye...

Kimin aklından geçerdi?

7 ay sonra eski belediye başkanı Yusuf Başer AK Parti İl Başkanı olarak atandı. Sosyal ilişkilerin bitme noktasına geldiği partide sosyal ilişkiler bir anda patlama noktasına geldi.

Dediği gibi sosyal ilişkiler oldukça önemliydi.

Partiye küsenler, kapısının önünden geçenler şimdi partiye hayırlı olsun demek için sırada bekliyor.

 7. Olağan Genel Kurul'da Başer, delegenin oyu ile il başkanı seçildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan kongreye bağlandı bizzat Yusuf Başer'e seslendi.

"Senden daha çok gayret bekliyorum."

 Başkan Başer'de delegelere yaptığı konuşmasında" daha fazla gayret edeceğini" ve "yükümüzün farkındayız" ifadesini kullanmıştı.

Neden daha fazla gayret mi?

AK Parti'nin "yükseliş" döneminde belediye başkanlığı koltuğunu devralmıştı Sayın Başer, şimdi "düşüş" döneminde bir ilin sorumluluğunu.

Bir önceki seçimde 4-0 yaparak milletvekillerini toplayan , 14 ilçeden sadece birini kaybeden AK Parti, son seçimlerde 2 vekil ile birlikte ilçelerin yarısını kaybetti.

Düşünebiliyor musunuz, merkezde kıl payı kazanıldı.

Yusuf Başer kendi döneminde 6 ila 8 bin oy farkla kazanılan Yozgat Belediye Başkanlığı seçimi, siyasetin tüm üst katmanlarının desteğine karşın kıl payı kazanılıyor.

Büyük düşüşün ardındaki nedenlerin muhasebesi bugüne kadar yapılmadı.

Sorumluluk alıp " istifa" eden olmadı. Bu davayı savunan bir Allah'ın kulu çıkıpta "ben bu dava da bunu içime sindiremiyorum, biz neden başarısız olduk" demedi.

Ve bugün Sayın Başer'den "daha fazla gayret" bekleniyor.

Dolayısıyla Yusuf Başer'in çok büyük gayret göstermesi gerekiyor, göstereceğinden de şüphe etmiyorum ama bu sadece Başer ile olacak bir durum değildir.  Yönetim kurulu üyelerinin ise iki kat gayret göstermesi gerekiyor. Milletvekillerin de dört kat gayret göstermesi gerekiyor. Kısaca topyekün bir gayret olmalı.

Öyle bir gayret ki herkes elini taşın altına sokmalı.

Vatandaşda ciddi bir güven kaybı sözkonusu. Vatandaşın güvenini kazanmak istiyorsanız vatandaşın fikirlerini alıp bizzat toplantılarla gündeme getirilmelidir.

Bu çok önemli.

Vatandaş eğer ki birşey diyemiyorsa ciddi bir sorun var demektir.

Eskiden olduğu gibi, hiç bir kimseye yaptığı eleştiriden dolayı  "muhalefet gibi konuşuyor" denilerek farklı gözle bakılmamalı.  Çünkü AK Parti'de bugün bir düşüş söz konusuysa bu nedenledir.

Sorunlar konuşalamadığı için, dile getirilemediği içindir.  Halktan kopulduğu, halkın sorunlarının sorun olarak görülmediği içindir.

Kişisel menfaat ve çıkarların ön planda tutulması halkta rahatsızlık yaratıyor.

Vatandaşın tekrar güveni kazanmak isteniyorsa,  "neden oy kaybettik" sorusuna bizzat cevap aranmalı, vatandaşın talebi üst mevkilere basının önünde iletilmelidir ki görülsün, duyulsun, bilinsin.

Artık seçimlerde vatandaşı dinleyen, vatandaşın sorunlarını bilen kazanacaktır.

Konuşmasında "daha fazla gayret göstereceğiz" diyen Yusuf Başer'e  bu süreçte başarılar diliyor, il başkanlığı görevinin ilimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.