GÜLŞAH BOZAN

Herkes mutlu olmak ister...

---

İnsanın yönünü bulması için kalbinde bir pusulası olmalı.
Ve yaşadıkça başına gelen her şeyin aslında bir imtihan olduğunu asla unutmamalı.
Mesela, yürüdüğümüz yolda bize yol arkadaşlığı eden herkesin kaderimizi değiştirebilme ihtimali o kadar yüksektir ki? Hiç ummadığımız anlarda başımıza hiç beklemediğimiz şeyler gelebilir.
Sonuçta hayat bu neyin ne olacağı asla belli olmaz.
Öyle ki dostların düşman, düşmanların dost olduğu bir sahnedeyiz.
Rollerin ne zaman değişeceğini ise Allah’tan başka hiç kimse bilemez!
Bizler ne olduğumuzu bilebiliriz. Ama ne olacağımızı ancak zaman gösterir.
O halde hiç kimse büyük konuşmamalı.
Yaşadıkça öğrendiğim en önemli şey hayatın iyi ve kötü sürprizlerden ibaret olduğudur.
Kaderi belki değiştiremeyiz ama iyileştirme ihtimalimiz var.
İnsani yönümüz ne kadar güçlü ise zorlukları göğüslemek o kadar kolay olacaktır.
İnsan gideceği yolu belirlemek için kendine bir rota çizerse o zaman her şey daha kolay olabilir. 
Çünkü insanın hayatında belirsizlikten ve kararsızlıktan daha zararlı bir şey yoktur. 
Ulaşmak için çabaladığımız hedeflerimiz olursa yaşamak için birden fazla sebebe sahip oluruz.
Beklentilerimizde mütevazı olmamıza lüzum yok. 
Gözlerimizi hep en yükseğe dikebiliriz. 
Tabi daha azına razı olmayı da benimseyerek.
Aksi halde yaşayacağımız hayal kırıklığı bize kazanacağımızdan fazlasını kaybettirir.
Kanaatkar ve mütevazı olmak bütün zorluklarına rağmen hayatı kolaylaştırır.
İstediğimiz kadar yükselebiliriz ama başımız bulutlardan birazcık aşağıda olmalı..
Kimse olduğundan daha farklı olmaya çalışmasın.
Dürüst ve samimi olmak sahip olduğumuz zenginliklerin başında gelir.
Ve birde çocuk kalabilmek var.
Sevginin, cömertliğin ve merhametin en zirvede olduğu o dönemden vazgeçilebilir mi hiç?
Ne kadar büyürsek büyüyelim içimizde ki çocuğu asla kaybetmemeliyiz.
Bunca hengamenin içinde saflığımızı kaybetmemek için ona sandığımızdan daha fazla ihtiyacımız var. 
Şu an içinde bulunduğunuz yaş ne olursa olsun.
Olaylara çocuk yaşınıza inip öyle bakarsanız, sorunlarınızın aslında o kadarda büyük olmadığını anlarsınız.
Maalesef abartmak çocukların değil yetişkinlerin işidir.
MUTLULUK KENDİNİZSİNİZ…
“Kime ne iyilik yaparsan yap. Allah rızası için yap. Çünkü kul daima pişman eder”.
Mutlu olmak için öncelikle bu söze biat etmek gerekir.
Aksi halde mutsuzluk denizinde boğulup gideriz. 
Belki çoğu kişi bilmez.
Aslında mutluluk diye bir duygu yoktur. 
Var olan duygu, mutsuzluktur.
Nasıl mı? Şöyle: İnsan mevcudiyetinde zaten mutlu bir varlıktır. 
Ta ki bir şey ya da biri gelip onu bozana dek. 
Ayrıca mutluluk kişiye ait olmasına rağmen sahibine fayda sağlamaz.
Tıpkı mum ışığı gibi.
Etrafını aydınlatır ancak kendi gölgede kalır.
Mutlu olmak mı istiyorsunuz? 
O halde başkalarını mutlu etmek için elinizden geleni yapın.
Çünkü mutluluk da mum ışığı gibi yansıyarak tesir eder. 
Sahip olduğunuz mutluluğu başkalarını mutlu etmek için kullanırsanız sizde onun ışığıyla aydınlanır ve mutlu olursunuz. 
Sonsuz kararlığınızdan kurtulmanın tek çaresi budur. 
Ben mutlu olmayı sevgide buldum. Size de tavsiye ederim.