Sonucunu herkesin merakla beklediği 31 Mart seçimlerine oldukça iddialı hazırlanan ancak şu ana kadar neler yapacaklarını detayları ile vatandaşla paylaşmayan aday adaylarının projeleri merak konusu oldu. Yıllardır hem genel hem de yerel anlamda hizmet açısından beklenileni alamayan, bu nedenle de büyüme bir tarafa dursun sürekli geriye giden Yozgat’ın kaderini değiştirecek projeleri ortaya koyacak aday muhtemelen halkın da desteğini arkasına alacak.

Yozgat halkı Ak Parti adayı Celal Köse, MHP adayı Mehmet Erdemir ve bağımsız aday Kazım Arslan’ın  neler yapacaklarını merak etmeye başladı.

YOZGAT’IN ÇEHRESİ NASIL DEĞİŞECEK

Yozgat seçmeni tarihin en renkli seçimlerine tanıklık edeceği 31 Mart öncesinde oy’unu kime vereceği konusundaki seçimini kimden yana yapacağını muhtemelen şehrin ufkunu açabileceğini inandığı adaydan yana yapacak. Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı çalışmalarla dikkat çeken ve şu an için de geleceğe yönelik projeleri hazır olduğu için bu konuda bir adım önde olan Kazım Arslan’ın önündeki tek handikap olarak bağımsız olarak seçimlere giriyor olması gösteriliyor. İktidarın adayı Celal Köse de yavaş yavaş neler yapacağını vatandaşlara anlatmaya, reklam panolarında paylaşmaya başladı. MHP adayı Mehmet Erdemir de bu konuda boş durmuyor ancak şu ana kadar hiçbir aday projelerinin tamamını kamuoyuyla paylaşmadı.

Yozgat’ın çehresini değiştirecekleri söylemlerinin gerçeğe dönüşebilmesi hiç kuşkusuz ayağı yere basan projelerden geçiyor. Her ne kadar 17 yıllık iktidar döneminde marka şehir olma konusunda beklenilen adımları atamayan, hatta bazı konularda çevre illerin çok çok gerisinde kalan Yozgat’ın öncelikle iki dağ arasından kurtulması gerekecek. Bunun için TOKİ ile ortak hazırlanacak bir proje ile yeni bir Yozgat oluşturulması ve önümüzdeki 5-10 yılın değil 100 yılın planlamasının yapılması gerekecek. Bunun için altyapı, üstyapı hizmetlerinin yanı sıra sosyal ve kültürel alanların da oluşturulması gerekiyor ki, daha önceki dönemlerde açıklanan birçok projenin gerçekleşmemiş olması, şimdilik kaydıyla vatandaşların bu konuda yapılan açıklamalara, gerçek olmadan inanmama gibi bir zorunluluğu da beraberinde getiriyor.