13 Eylül 2018 - 22:43
orhankalabalik@yozgatsonsoz.com
ORHAN KALABALIK
Yozgatlının dolar yorumu...
2006 yılında 1.3 lira olan dolar için “1 dolar 1 TL olacak” deniyordu. 10 yıl geçmişti hiç olmadı… 2016 yılında ise yaşanan darbe girişiminin ardından dolar 2.85’den 3TL’yi zor görmüştü. Bunun ardında 80 milyonluk bir kitle vardı. Vatandaşımız duruma müdahale edip, gereğini yapıp, tüm dünyaya “bizi ne içerden ne dışarıdan kimse bölemez” mesajı vermişti. Bu aynı zamanda siyasilere de mesajdı. Sağ-sol, laik-antilaik, Alevi-Sünni, başörtülü-başörtüsüz, Türk-Kürt, evetci-hayırcı diyerek siyasilerin ortadan ikiye böldüğü bir ülkenin pekte gerçekçi olmadığının göstergesiydi.
Ancak ülkeyi yönetenler halkın sağladığı kontrollü süreci devam ettiremedi. Sağduyulu yaklaşım görülmeyince dolar 3.40’a yükseldi. 2017 yılı ise dolar açısından dalgalı bir yıl oldu, 3.96 ile rekor kırdı. “Dolar Rabia mı olacak” derken tekrar bir düşüşe girdi, 2018 yılına başladığımızda 3.77 civarındaydı. Efendiler durumu görmüş olmalı ki erken seçim kararı aldılar ve dolar 4.70 ardından 5.70 ardından 6.70 derken bir ara 7 lirayı bile geçti. Şuan o kadar dalgalı ki nereye düşeceği nereye çıkacağı belli değil. Darbe girişimine maruz kaldığımızda bile bu kadar artmamıştı.
Kısaca özetleyecek olursak, 2006 yılında güven dolu yıllardan “1 dolar 1 TL olacak” sözünden, güvensiz yıllara döndük. Siyasilerin oluşturduğu güvensiz ortam ile ülkede huzursuzluk, endişe ve karamsarlık hakim. Bundan dolayı durum daha kötüye gidiyor. Efendilerin duruma hakim olmak, endişeleri giderip, güveni tesis etmesi gerekiyor. Bunu yapmadılar, yaptıkları gerilen ortamın ardından her sıkışıldığında halka çağrı yapmak oldu. Darbe girişimi oluyor halk meydanlara insin, dolar artıyor, halk dolarını bozdursun. Siyasilerin sığınacakları neden hep vardı, çünkü dış güçler hep bizi yıkmak istiyordu. Vatandaşta buna hep inanmıştı. Ne kadar daha bu sürer bilmiyoruz.
***
Geçelim Yozgatlıya, yaşananları nasıl yorumluyordu? Kaç gündür analiz yapıyorum, ortaya 5 çeşit değerlendirme yapan Yozgatlı olduğunu gördüm. Dolar neden arttı, zamların ardında kimler vardı, bizi yönetenler ne yapmalıydı? Yozgatlıların görüşleri şu şekilde…
Sırayla başlayalım… İlki doların dış güçler ile olduğuna inanan kesim. Cumhurbaşkanı gibi doların artışını pekte önemsemiyordu, 7 lira değil 15 lira da olsa önemli değildi. “Biz Cumhurbaşkanımızın ardındayız” diyordu. Hem Amerika bizim yüzümüzden büyük bir krize girdi, dolar her an çökebilirdi. Dünyayı başlarına yıkmıştık. Öyle güzel anlatanlar vardı ki sanki Amerika’da 1 TL 7 dolara çıkmıştı.
İkinci kesim ise olan bitenin hiç farkında değildi… Kriz mi varmış, ne krizi? Her şeyi TL ile alıyoruz fiyatlar neden artıyordu ki? Hem bizim dolarla ne işimiz vardı, hiç dolar ile alışveriş yapan var mı? Telefonları, araçları, yakıtlarımızı hep TL ile alıyoruz. Herkes fırsatçı olmuştu.
Üçüncü kesim ise fırsatçıların ardında başkaları olduğuna inanıyordu. Bunlar fötücülerdi. Dahası devletin içindeki fetöcülerin bitmediğine hep kritik yerlerde olduğuna inanıyorlardı. Öyle ki dolar kuru üzerinden zam ile halkın boğazını sıkıyorlardı. Bu devleti ele geçirmiş gizli fetöcüler ardı ardına elektrik zammı ile, doğalgaz zammı ile, mazot zammı ile halkı zor durumda bırakma niyetindeydi.
Dördüncü kesim ise, “Cumhurbaşkanı neden olan bitene seyirci kalıyor?” sorusuna yanıt arıyor. Madem dolar dış güçlerin oyunu idi. O zaman hükümetimiz bu oyunu şu şekilde bozabilirdi, dış güçlere inat doğalgaza zam yapmayacağız, dolardaki artışa inat elektrik ve doğalgaz fiyatlarını artırmadan 1 yıl sabitliyoruz. Dış güçler bizi yıkacakmış, çok güldük, sizi mazot ve benzini 5 liraya indirerek protesto ediyoruz diyebilirdi. Dolar istediği kadar artsın deyip ardından hükümetin yaptığı zamlar bir bakıma dış güçlerin istediği değil mi? Bizi yönetenler dolar istediği kadar artsın diyebiliyorsa, zam yapmayarak da duruma hakim olduklarını göstermeli. Zam yaptıktan sonra dış güçler demenin bir anlamı yok.
Son kesim ise, olan bitenin neden ve sonuç ilkesine dayandığına inanıyordu. Halkımız dışarıdan alınan döviz kredisi ile bağımlı hale getiriliyordu, gelirinden fazlasını harcayıp lüks yaşıyordu, insanlar geleceğin ne getireceğini bilmeden 10-15 yıllık borcun altına giriyorlardı. Bu değirmenin suyu nerden geliyor diyen yoktu. Şimdi para kesildi. Kredilerin yıllık faizi yüzde 50’ye çıktı. Alım gücü yarı yarıya düştü. Zam üstüne zam geliyor. Dahası ülke bu kadar döviz borcu ile neleri taviz verecekti?
Sıra sizde… Siz hangi kesimde yer alıyorsunuz? Hangi kesim size mantıklı geliyor?
X
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.
X
Makaleye hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.