BİLAL YEŞİLKAYA

Yozgat ilçelerinden kopuk

Bilindiği gibi ülkemizin idarî bölünüşü günümüz itibarıyla henüz bir stabilite kazanmış değildir. Bunda, Türkiye’nin mevcut coğrafî özelliklerinin yanında geri kalmış yörelerdeki taleplerin de önemli etkisi söz konusudur. Bilhassa kalkınma çabası içinde olan yörelerdeki yerleşmeler, bir üst idarî yapıya kavuşmak için yoğun girişim göstermektedirler. 
Günümüzde şehir ile çevresindeki sahalar arasındaki münasebetlerde,özellikle sosyal ve ekonomik hizmetler çok önemlidir ve bu fonksiyonlara göre şehir
bölgeleri daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla şehirlerin çeşitli özelliklerinin belirlenmesinde çevresi ile olan münasebetler oldukça önemlidir.
Yozgat’ın ilerleyememiş olmasında yani ekonomik olarak beklenilen noktaya gelememesinde ilçelerinden kopuk olmasının ne denli etkisi vardır, bu sorunu çözmek için geçmiş dönemlerde ne gibi adımlar atılmıştır hiç düşündünüz mü? Akdağmadeni’nin ihtiyaçlarını gidermek için Sivas’a, Boğazlıyan’ın Kayseri’ye, Aydıncık’ın Çorum, Zile, Kadışehri’nin Tokat, yine Çandır Çayıralan’ın Sivas ve Kayseri’yle şehir merkezinden daha çok ekonomik ve sosyal bağlarının olduğu gerçeğini kim kabul etmez. Sorgun ve Yerköy’ün kendi kendine yettiğini düşündüğümüz zaman geriye ne kalıyor ki? Bu meselenin temelindeki sıkıntıya baktığımız zaman ulaşım zorluklarının aradaki mesafenin etkili olduğu gerçeğine de ulaşmak zor olmaz sanırım. Yıllar yılı ulaşım konusunda beklediği hizmetleri alamayan, özellikle ilçeleriyle arasındaki yolları çok vasıfsız olan, günümüzde bile Ankara ve Sivas’la olan bağlantısını sağlayan yolların bazı bölümleri çok kalitesiz olan Yozgat için yeni bir dönem başladı diye düşünüyorum. En azından merkezi hükümetin bunu görmesi, Cumhurbaşkanı dahil herkesin bu gerçeğe dikkat çekmesi en azından ulaşım konusundaki en önemli gelişme Yozgat ile Aydıncık ilçesi arasındaki yaklaşık 100 kilometrelik yolun Gezbel Dağı’na yapılacak olan tünelle 60 kilometreye kadar inecek olmasıdır. Aynı zamanda diğer ilçelerle olan bağlantı yollarının da bu yıl içerisindeki çalışmalarla iyileştirilecek olması, Yozgat’ı bir cazibe en azından ilçeleriyle olan bağlarının kuvvetlenmesi ile bir çekim merkezi yapması muhtemeldir. Hızlı tren, havaalanı gibi oldukça avantajlı ulaşım imkanlarının önümüzdeki yıllarda da hizmete girecek olması, çevre illerle olan bağları kuvvetlendireceği için Yozgat bana göre önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde yeni bir gelişim sürecine girecek, sadece ilçeleriyle değil komşuları ile olan bağlarını da kuvvetlendireceği için ekonomisi de gelişecektir. 
Geliştirecek olduğumuz yatırım perspektifinde; projelerimizin hizmet esaslı olarak doğru yerde doğru kararın alınması ve uygulanmasına paralel, dengeli nüfus dağılımını gözeten bir çerçevede geliştirilmesi önemlidir. Yeni projeler; mevcut göç olgusunu destekleyici değil, düzenleyici nitelikte olmalıdır. Anadolu’nun birçok iline, geçmiş dönemlerde görülmemiş düzeyde yapılan yatırımlar, insanımızın yaşadığı şehir üzerinde üst düzey hizmet parametrelerine ulaşmasını, iş imkanlarının çeşitlendirilmesini, şehrin potansiyelinin ortaya çıkarılmasını, üretim teşvikini hedeflemektedir. Bu anlamda; yüksek hızlı demiryolları başta olmak üzere yapılan ulaştırma yatırımları şehirlerin birçok alandaki sektörünün kapasitesinin artırımında önemli rol oynamakta ve aynı zamanda altyapı standartlarını yükseltmektedir. Ancak; şehir ve şehirlilik olgusu; sosyal-teknik-ekonomik-kültürel birçok arka plana sahip, daha komplike bir konu olduğu için, yapılan ve yapılacak olan yatırımların niceliğinin yanı sıra niteliğinin düzeyi de çok önemli bir konudur.
İzleyip göreceğiz ya ilçelerimizle aynı havayı teneffüs edeceğiz, aynı ekonomik, sosyal ve kültürel etkileşimi yapacağız ya da mevcut kısırdöngüden çıkamadan hayatımızı idame ettireceğiz. 
Hangisi kulağa hoş geliyor.