BİLAL YEŞİLKAYA

Temayül yoklaması mı gaz alma mı?

Ülkemizde siyasi partilerin organizasyon yapıları, genel merkez esaslı milletvekili adayı belirleme sürecini tercih ettiğinden dolayı, adaylık konusunda liyakatten ziyade Ankara’da güçlü bağlantılara sahip olunması gerektiği algısı oluşturmaktadır. Siyasi partilerin göstermelikten öteye gitmeyen temayül ve anketlerinin, seçmen nezdinde ciddiye alınmadığını görmek için uzman olmaya gerek yoktur.
Adayları belirlemek için hemen her seçim öncesi başvurulan bir yöntem bu temayül. Ön seçim niteliğinde olan bu temayül yoklamaları bugüne kadar pek etkili sonuçlar doğuramadı.
Yani temayülün sonuçları hiçbir dönem ciddiye alınmadı.
Peki neden?
Öncelikle temayül amacından çıkıp başka mecralara kaydığı açık. Her temayül öncesi aynı senaryo tekrar tekrar yazılıp yaşanıyor. Aday adaylar arasında seçim yapmak üzere genel merkezin temayüle başvurması demokrasinin gereği.
Başka bir yöntem uygulanabilirdi ancak demokratik olmazdı...
Hal böyle iken yaşanan bu temayül panayırının sonuçları daha torbalar açılmadan değerini ve önemini yitiriyor ve hiçbir etkisi kalmıyor.
Peki, buna rağmen bu sorunlar neden tekrar ediyor?
Yozgat genelinde de tablonun değiştiğini söylemek pek mümkün gözükmüyor. Metal yorgunluk nedeniyle birçok belediye başkanı, il başkanına görevden el çektiren ve aslında erken seçimin yapılacağının işaretlerini veren iktidarın milletvekilliği kadrolarında değişiklik olup olmayacağı iki hafta sonra belli olacak. 
Takip edenler iyi bilir temayül yoklamalarının aday belirleme sürecinde çok dikkate alınmadığını. Hatta temayül yoklamaları için ‘gaz alma operasyonu’ yakıştırmaları bile yapılır. Gerçekte öyle midir, yoksa bu yaklaşım tarzı doğru mudur isterseniz bunun üzerinde biraz tartışalım. 
2002 yılında yapılan temayül yoklamasında şu an Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Bekir Bozdağ birinci çıkmış ama listeye ancak beşinci sıradan girmişti eğer Ak Parti rüzgarı olmasa belki de seçilemeyecekti. Sonraki temayül yoklamaları da aslında pek farksız olmadı. Birinci çıkan İsmail Yılmaz, Prof. Dr. Taner Demirer dahil aday adaylarının birçoğunu Genel Merkez listeye koymayarak delegenin tercihini göz ardı ettiğini gösterdi. Peki neden yapılıyor temayüller merak ediyorum doğrusu. Kendilerine göre bayağı kariyer sahibi olan insanları sırf delegeyle bir araya getirmek için mi, yoksa partililer kaynaşsın diye mi? 
Temayül de yapılabilir ancak iş temayüle ne kadar uyulduğuyla ilgidir. Eğer yapılmak istenen demokrasi görüntüsü verip, yine kendi bildiğimi yaparım anlayışı ise hem partililere hem de aday adaylarına haksızlık yapılmaktadır. Bin bir güçlükle mücadele edip, temayülde yüksek oylarla başlarda çıkıp listede yer alamamak başta aday adayı olmak üzere parti adına hayal kırıklığı olmaz mı?..
Bana göre listeler büyük ölçüde belli ve birçok aday kendisine farklı konumlarda yer bulabilmek için bu yarışa girdi. Tabii ki siyasete bir yerden başlamak önemli ama bazıları için tadını kaçırdı değimini kullanmak abartılı olmaz. 
Gelişmişlik konusunda gerilerde olduğu herkes tarafından kabul gören ve Meclis’e gönderdiği isimlerden bir türlü hoşnut olmayan Yozgat’ın takdir edersiniz ki yeni yüzlere, dinamik, hizmette sınır tanımayan isimlere ihtiyacı var.
Belki temayül baz alınmayacak belki genel merkez  mevcutlarla devam kararı alacak bilinmez ama Yozgat eğer gelişecekse bundan sonra daha çok hizmete, daha çok yatırıma ihtiyacı olacak. Seçimlerle onca zaman kaybeden Yozgat’ın bundan sonra zaman kaybına tahammülü yok. 
Bu böyle biline.