KAAN PINARCIOĞLU

Sanalda kalmasın...

Bir haftadır resmi kurumlara mahsus araçlarla alakalı bir takım söylentiler dolanmakta… 
Tabi bunu kimse ciddi bir şekilde konuşmuyor ya da ele almıyor…
Tamamen sosyal medya üzerinden ve sokak konuşmalarında söz ediliyor.
Valilik makamının birden fazla ve pahalı makam araçlarına sahip olduğu konuşuluyor,
Sarıkaya Belediye Başkanı makam aracının Başkan Beye hediye gelen özel bir aracın Belediyeye kendisi tarafından hibe edilmesi olayı konuşuluyor…
Merkez Belediye Başkanı Kazım Arslan’ı zaten bilmeyen yok… Kendisine ait çokta mütevazi olan aracıyla şehir içi, şehir dışı hemen hemen tüm seyahatlerini şoförsüz gerçekleştirdiği konuşuluyor ki buna bende şahit oldum…
Milletvekilleri bazında öyle bir problem olduğunu düşünmüyorum, zira bazılarının zaten lüks araçları hep vardı…
Bu işi il geneli, hatta yurt geneli düşünürsek…
Alınan alınmış, satılan satılmış…
Bunlar ne zaman alınmış, ne zaman kiralanmış…
Alınırken ya da kiralanırken, şuan bu işleri sorgulayanlar neredeler idi?
Birkaç ay öncesine kadar bu araçlar herkese yakışırken, yakıtı, markası problem olmazken ne oldu da bir anda hedef oldular?
Sorular… Sorular…
İnsanın aklına bir sürü soru geliyor da…
Soramıyorsun ki…
Sorsan da cevap alamıyorsun…
Yine yerelden bahsedecek olursak…
Mesela neydi insanları bu derece birbirine düşüren?
Daha düne kadar usta-çırak, ağabey-kardeş, dayı-yeğen, takılanlar bugün birbirlerinin yerlerine göz dikmesine ne sebep oldu?
Yeterli-yetersiz bakmaksızın geçici ya da kalıcı atananları, birilerinin yerine gelenleri kim organize etti?
Birçok kişi işini, ekmeğini kaybetmemek için, birçok bildiğini yutuyor, konuşamıyor… Konuşunca birileri tarafından bir şeylere uğrayacağını düşünüyor… 
Malum herkesin bir takım zaafları var…
Oysaki bürokratik birçok engeli kaldırdı bu devlet… 
Sorgulanabilir, şeffaf bir devlet olma yönünde de bana göre güzel adımlar atılıyor…
Devlet daireleri ve yöneticileriyle yüz yüze konuşup soramadığımız konuları ya da şikâyetleri direkt olarak silsile yolu izlemeksizin CUMHURBAŞKANLIĞI makamına yazabiliyoruz…
Ben bir defa yaptım… Dertleşir gibi yazdım. 
Sağ olsunlar bir hafta sonra bana dönüş yaparak detaylı bir anlatımla beni tatmin edip, sorunumu da çözdüler…
Sizler de bildiklerinizi, gördüklerinizi sosyal medya da heba etmeyin…
Etmeyin ki, artık bir şeyler için sesimiz duyulsun…
Etmeyin ki, uzaktan yönetenlerde bizim kadar iyi bilsinler olanı biteni, yananı döneni…
Etmeyin ki; kim kimi destekliyor, kim kimin finansörü ya da gizli ortağı herkes bilsin…
Bilgilerinizi sosyal medyada heba etmeyin ki;
 Hayatlarımız ve haklarımız da heba olmasın…
Aksi takdirde; köylere hizmetin, efendilere hizmet olmasının önüne geçemeyiz…
Haydi selametle…