GÜLŞAH BOZAN

Karamsarlık her şeyi mahveder...

Doğanın kendiyle baş etme gibi bir özelliği vardır. Hayvanlar içgüdüsel özellikleriyle yaşama tutunurlar.

İnsanlar ise duygu ve düşünce niteliğine sahiptirler.

Bu üç canlı arasında ki fark insanın üstünlük yarışıdır.

Doğa ve hayvanların göstermiş olduğu teslimiyeti insan reddeder.

Bu nedenle hiç birimiz ne olduğumuz gibi görünüyoruz.

Nede göründüğümüz gibi olabiliyoruz.

İnsanın kendi içinde vermiş olduğu güç savaşının bu güne kadar kazananı olmamıştır.

Buna rağmen insan yenilgiyi ısrarla kabul etmez.

Etmediği müddetçe de kaybetmeye devam eder.

Aslında her şey neyi nasıl düşündüğümüz, baktığımız şeyleri nasıl gördüğümüz,

Duyduklarımızı nasıl anladığımız ve yapılan davranışı nasıl algıladığımız ile alakalıdır.

Bakış açımızı genişletmek sahip olacaklarımızın sahip olduklarımızdan çok daha fazla olduğunu fark ettirir.

Farkı fark etmek içinse değişime açık olmak gerekir.

Elimizde bir tercih ya da bir seçim hakkı var ise bu hakkı doğru şekilde kullanmak zorundayız.

Çünkü birkaç kişinin yaptığı yanlış bütün toplumu etkiler.

Pişman olmamak için ön yargıdan uzak araştırmacı ve sorgulayıcı olmak durumundayız.

Bilmeden fikir sahibi olup konuşmak pasif kişiliklere göredir ve pasif bir eylemdir.

İçinde bulunduğu durumdan rahatsız olanlara şikayet etmek yerine müdahale etmelerini öneririm.

POZİTİF DÜŞÜNCE İSTENİLEN SONUCA ULAŞTIRIR…

Sabit fikirlilik ve tek insan düşüncesi tek yöncülüktür.

Dört (Güney, Kuzey, Doğu, Batı) yön çizgisinin tam ortasında durup sadece bir yöne yürümek

bir tercih olamaz. Önemli olan bütün yönleri niteliklerine göre değerlendirebilmektir.

Bir şeye bağlı kalmak, yeniliklere kapalı olmak, riskten kaçmak ve değişimden korkmak

gelişimin önündeki en büyük engeldir.

Sürekli aynı şeye bağlılık gösterir isek daha iyisinin olup olmadığını anlayamayız.

Yenilikçi olmaz isek çeşitlilikten uzak kalır aynı çarkın dişlileri arasında döner dururuz.

Riski göze almaz isek ne kaybedip ne kazanacağımızı asla bilemeyiz.

Değişimden çekinir isek her şeyin gerisinde kalırız ve dışlanırız.

Toplumun yükselmek için yapacağı ilk şey alternatiflere açık olmak olacaktır.

Dikkate alınması geren ise alternatifleri doğru değerlendirmek ve isabetli tercih yapmaktır.

Mevcut olana bağlı kalmak yerine yeniliklere açık olmaya davet ediyorum.

Kendimize, şehrimize ve insanlara verdiğimiz şans bizleri mutlu sona götürebilir.

Daima sahip olduklarımızdan daha iyisi vardır.

Hem de hayal edemeyeceğimiz güzellikte.