SİNAN GÖZÜYAŞLI

Kadınlarımız..

Kadınlarımız, kötülüğü hiç hak etmeyecek can veren kadınlar. Kadın dendiğinde ilk ana gelir insanın aklına, yâri ve bacısı. Duygu gelir, sevgi gelir, merhamet gelir ve zarafet gelir. Şiirlerdede olduğu gibi hepsi aşktır, sevgidir, merhamettir, candır ve özüne olan güvendir. Şiir hayatın, yaşanılanların özüdür. Şiir, anlatılmak istenen duygu ve gerçeklerin şifresidir. Şiir denince akla;
Cemal Süreyya gelir, memleketin halidir kadınlar…
Bıçakla kemik arasında
Susmakla ağlamak arasında
Yenilmek
Kadınlar…

Abdürrahim Karakoç gelir, duyulan hasrettir…
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!..

Ve Nazım Hikmet gelir, acılı ve gururlu hikâyesidir memleketin…
Ve soframızdaki yeri, öküzümüzden sonra gelen 
Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki 
Ve kara sabana koşulan ve ağıllarda, 
Işıltısında yere saplı bıçakların, 
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, 
Bizim kadınlarımız…
Ve sevgiyle dolu birçok yürek gelir…

Cengiz Han “Ben sizin hanınızım, bu da benim hanım…” der.
Türklerin en eski destanlarından biri olan Yaratılış Destanının da Yaradana ilham veren "Ak Ana" adında ki kadındır.
Bilge Kağan kitabesinde Kağan "Sizler Anam Katun, Büyük Annelerim, Hala ve Teyzelerim, Prenseslerim…’’ sözleri ile hitabına başlar.
"Han ile Katun’’ gök ve yerin evlatlarıdır. Kadının yeri yedinci kat göktür.”
Böyle yüce kültürden gelen bir millette, kadınlar nefsin terbiyesizliğinin cezasını neden ödesin. Neden sadece cahil, değersiz, cinsel bir meta olarak tanımlanıp, şeytanla işbirliği yaptığı ithamıyla neden aşağılansın?..
Kadını toplumsal yaşamdan uzak tutan, değersiz gören “Emperyalist Arap milliyetçiliği” menşeili bir dinci anlayış yerine, kadının toplumsal yeri Türk ata kültüründe olduğu gibi güçlendirilmelidir. Kadınlarımız cehalete kurban edilmeden, Türk ata kültüründe olduğu gibi,son sözün sahibi aklıselim bir makamda olmayı hak edecek düzeyde de eğitilmelidir.Kadınların olduğu yerde şiddet yoktur, demokrasi, nezaket ve çözüm vardır.
“Kadınını koru, eğit ve yücelt ki neslin yücelsin, huzur bulasın…”
Kalkınmış yücelmiş bir ülke hepimizin özlem ve ideali olmalıdır...
2018 Yılı 2017 Yılından daha huzurlu, daha merhametlive umut dolu olsun bize…
Saygı ve sevgiyle kalın…