ORHAN KALABALIK

Okuduğunuz makale
CEKETİ KOYSAK YOZGAT'TAN KAÇ OY ALIR?
Anasayfa   /    Köşe Yazarları   /    Orhan Kalabalık   /    Ceketi koysak Yozgat'tan kaç oy alır?

17 Ocak 2019 - 19:46

orhankalabalik@yozgatsonsoz.com

Orhan Kalabalık

ORHAN KALABALIK

Ceketi koysak Yozgat'tan kaç oy alır?

Günlerdir halk arasındaki dedikoduları dinliyorum. “Aday oldu olacak, hem de bağımsız olacak.” Halbuki bir telefon mesafesi aramızdaki uzaklık. Ama onun yerine kendimi koyuyor cevap vermekten kaçınıyorum. Biraz daha zaman diyerek beklemeyi tercih ediyorum. Evet, biraz daha zamana ihtiyaç vardı. Olur muydu, olabilirdi.

Kimden bahsettiğimi şüphesiz herkes anlamıştır. Açık ve net, Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan’dan.

Bağımsız aday olacak mı, olmayacak mı?

Halk arasında ne konuşuluyor, hadi buna bir cevap arayalım, “neden” olan etkenlere bir bakalım… Birincisi “Kazım Arslan aday olacak” deniyor. Çünkü kendisine yapılanlar hiç hoş olmadı. 5 yıllık görev süresinde kendisine istenilen destek verilmedi, hizmetleri gözardı edildi, dışlandı, yok sayıldı. İktidar partisinin milletvekilleri ve teşkilatının bir türlü Kazım Arslan’ı kendilerinden görmediği konuşuluyor. Neden soruna ise şunu yanıtı bulmak mümkün. “Kazım Arslan bildiğini yapar. Dolayısı ile ona söz geçiremediler.” 

Hadi bunların hepsini dedikodu diyelim, abartı diyelim. Kazım Arslan’ın bağımsız aday olup olmayacağını neden dört gözle bekleniyor? Öyle ya aday gösterilmemiş olabilir, ama adının halen konuşulması bir beklenti değil mi? Hatırlayın, 2014 yılında “halkın talebi ile aday oluyorum” demişti.

Devam edelim. Aday olur ya da olmaz lakin şöyle de bir tartışma var, bağımsız olursa bir şey yapamaz. Meclis üyeleri bir şey yaptırmaz deniyor. Kimileri ise çok şey yapabilir düşüncesi içerisinde, hatta “ikinci bir Eşref Fakıbaba hadisesi yaşanabilinir” deniyor.

Hatırlanacağı üzere, “Şanlıurfa’da Ak Parti ceketi koysa yüzde 70 oy alır” denmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Siyaset takım oyunudur, bireysel yapılmaz. Eğer bireysel yapmaya kalkarsanız yaya kalırsınız, o ile de hizmet veremezsiniz. Yolda gelirken gördüm 'beni yalnız mı sandınız' diyor. Kusura bakmasın da beyefendi, kendini zaten yalnızlığa itmiş. Seni belediye başkanı yaparken AK Parti güzel de, hadi bir değişiklik yapacağız dediğimizde niye rahatsız oluyorsun? Başbakan'ı çok seviyorum kazanınca AK Parti'ye geçeceğim diyormuş, kusura bakma böyle bir şey yok. Bu trenden inen bir daha binemez” demişti. Buna rağmen Fakıbaba belediye başkanlığını AK Parti’den almış ardından tekrar AK Parti’ye geçip Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Tarım Bakanı yapılmıştı.  

Vatandaş “Yozgat’ın da çanta da keklik” olarak görüldüğünü, “ceketi koysak seçimi alırız”düşüncesinde olanların büyük bir hayal kırıklığı yaşayabileceğini, benzer bir hadisenin burada da yaşanmasının bir tesadüf olmayacağını düşünüyor. Unutmamak gerekiyor, halk dik duran, dediğini yapan, kendinden gördüğü kişiye büyük destek veriyor.

***

Bitireyim, AK Parti bu dedikoduları sonlandırmak istiyorsa halka Kazım Arslan ile bir sorun olmadığını gösterme gayretinde olmalıdır. Eğer ki bu dedikodular sonlanmazsa “ikinci bir Eşref Fakıbaba’’ olayı Yozgat’ta yaşanır.

***

MEHMET ERDEMİR BORÇ BATAĞINI ANLATTI…

İçeri girer girmez selam verdi, ardından raftaki Araştırmacı-Yazar Yusuf Karakaya’nın “Delisinden Velisine Yozgat” kitabını gördü. “Bir bakabilir miyim” dedi. Verdim kitabı, eline alıp inceledi. Ön sözüne baktı, “benimde bir yazım olacaktı” diyerek. İlaveli ikinci baskısıydı, sanırım ilk baskıda olmalıydı. Devam etti,“O kitapta bir ön yazım vardı benim. Diyordum ki esas deli benim, akıllı olan 3 dönem Yozgat’ta Belediye Başkanlığı yapmaz. O söz okuyanların çok hoşuna gitti. Yanlış mı söylemişim?”

Zaman kısıtlı, hemen konuya girdim, “Çalışmalar nasıl gidiyor” sorusuna kısaca ”iyi” yanıtını verdi. “Daha çok propagandaya önem vermeniz gerektiğini düşünüyorum” dedim, aradan geçen 16 yılı kast ederek. “Tabii” dedi. “Gün gelince hepsini bir bir kullanacağız.” Evet, gelen MHP Yozgat Belediye Başkan adayı Mehmet Erdemir’di.  İlk konu Et ve Entegre Tesisleri’nden dolayı oluşan borçtu. Buna değindi, “beceriksizliklerinin faturasını borç batağı diyerek”kapatmaya çalıştıklarının altını çizdi.

Aynen aktarıyorum… “O tesisi kurmaya kimse kefilde olmazdı da, vermezdi de. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’de biliyordu o parayı ödeyemeyeceğimizi. Başbuğ Alparslan Türkeş’in ağırlığı ile oldu da o tesis hayata geçti.”

“Burada tek üzüldüğüm bir şey var. Sanki biz belediyeyi borç batağına soktukta kaçtık gibi bir algı yaratılıyor. Devlet bu fabrikayı aldı da götürdü mü? O fabrika Yozgat’a kaldı. Biz o parayla fabrika yaptık, ne bir yere gömdük, ne çevremize rant sağladık, ne de cebimize girdi. O fabrika ile üretim yarattık, yüzün üzerinde insanımıza istihdam yarattık.”

“O para belediyenin kasasına hiç girmedi. Biz belediyenin kasasından ödemedik, hazine garantili aldık Fransızlar yaptı. Kesilen para da çok değildi, yüzde 25 Pınar’ın kâr ortağıydık. Aylık gelirinin 4’de 3’ü belediyenin kasasına giriyor, 4’de biri borca kesiliyordu. Bizden sonra “beceriksizliklerini” borç batağı diyerek örtmeye çalıştılar. Hiç alakası yok. Kaybeden kim oldu, Yozgatlı oldu. Süt bölümü kapandı, çürüdü gitti, besici kaybetti. Bahçesine lojman yapıldı. Yazık günah. Yozgatlı buna sahip çıkmıyor. Bunları bilende yok, konuşanda yok.” Bu haftalık bu kadar…

  

 

 

 

 

MAKALEYE YORUM EKLEYİN

X

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.

X

Makaleye hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

GÜNÜN MANŞETLERİ

FOTO GALERİ

Yozgat

Yozgat Haber

Yozgat Son Dakika

Yozgatspor