BİLAL YEŞİLKAYA

Ak Parti'nin başarı kıstası seçim kazanmak olmamalı

Kaç seçim kazandılar unuttum, kaç söz verildi unuttum, kaç başkan gördüm unuttum. 2002 yılından bu tarafa iktidarda bulunan ve Yozgat’ta her zaman birinci parti çıkan Ak Parti’nin başarı kıstasının seçim kazanmak üzerine kurulu olmaması gerçeğini unutmadım. 
Kağıt üzerinde baktığımız zaman partinin tüm organları başarılı, herkes görevini tam manasıyla yapmış gözüküyor ama iş öyle değil. Ben Cumhurbaşkanının söylediği metal yorgunluğun halen sürdüğüne, halen gönüllere girme konusunda sıkıntılar yaşandığına inananlardanım. Emin olun Cumhurbaşkanı olmasa mevcut kadrolara güvenin nasıl olacağını, muhtemel bir seçimde sandıktan oyların nasıl çıkacağını üç aşağı beş yukarı hepimiz kestiririz. 
Son dönemlerde ekonomideki sıkıntıların, özellikle Ak Parti’nin temayül yoklamasının ardından hazırlattığı milletvekilliği listesine verilen tepkilerin kağıt üzerine nasıl yansıyacağını tam olarak kestirmek mümkün değil ama Ak Parti’nin bir milletvekilini kaptıracağı ayan beyan ortada. Hemen hemen tüm konuşmalarında 4-0 vurgusu yapan, teşkilatlarını da çok çalışmaya davet eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bile bu gerçeğe havalimanı açılışında dikkat çekti. 
Şimdi bir milletvekili kaybetmek mevcut kadroları başarısız yapabilir mi? Bana göre hayır. Yozgat siyasetinde ikinci bir partinin varlığından son 16 yılda bahsetmek mümkün mü? Bunu dün 254 milyon TL’lik havalimanı temel atma töreni sonrasında yazmak her ne kadar doğrudur bilmem ama Yozgat insanı gerçekten sıkıntılı, esnafın durumu kötü ama en azından şu an için bir riski göze alacak tercih yapmayacağı kesin. Peki bunu yapabileceğine inandığınız insanlara neden çantada keklik gözüyle yaklaşım sergiliyorsunuz, neden insanların gönüllerini kazanmak istemiyorsunuz. Eğer insanların kalbini kazanacaksanız, eğer insanların gönüllerine girecekseniz onların karınlarının hem de kendi memleketlerinde doymasını sağlayarak yapabilirsiniz ama bunu yapacak yatırımların yapıldığını, ya da yapılan yatırımların son yılların Yozgat genelindeki en önemli sorunu göçü önlediğini tam manasıyla söylemek mümkün gözükmüyor. 
Bakın vatanını, milletini çok seven, küçük şeylerden bile mutlu olmayı başaran bu insanları yabana atmayın, çantada keklik gözüyle görmeyin, daha önce de bunlar mı vardı gibi basit siyasi söylemlerin arkasına sığınmayın. 2011 yılı seçimlerine kadar çalıştığınız, gönüllere girmek için çaba sarf ettiğiniz gerçeğini en az siz de bizim kadar iyi biliyorsunuz. 
Bunu şimdi de yapabilirsiniz, insanları kandırmadan, insanları göstermelik şeylerle inandırmaya çalışmadan gerçeklerle. Eğer 7 Haziran gibi bir travmayı yaşamak istemiyorsanız sadece seçim dönemlerinde insanların kapısını çalmayı bırakın da, seçimler bitince de bu garip şehri hatırlayın. 
Seçim kazanmayı başarı sayan zihniyetlerin yerine, insanların kalbine girmeyi başarı sayanlar iş başında olduğu sürece gerçekten başarılı olursunuz. Şimdi diyeceksiniz ki biz eğer insanların kalplerine girmeyi başarmasaydık o kadar seçim kazanmazdık. İşte benim demek istediğim bu. Seçim kazanmak asla ve asla başarının ölçütü olmamalı. 

Bilmem anlatabildim mi?