Yozgat Ticaret Sanayi Odası Başkanı Sinan Çelik, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ve Üniversite Yönetimini topa tuttu. Üniversite Yönetiminin, Yozgat’ta her şeye rağmen kalmayı, burada yatırım yapmayı tercih eden işadamlarını, ilin en büyük sivil toplum kuruluşlarını hiçe saymakta olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "TSO olarak ‘Yozgat’ın Kenevirini Çorum mu işleyecek?’ diye sormaktayız. Komşu ilimizden ve yurdun farklı bölgelerinden hatta yurtdışından Yozgat’a yatırım yapmak için gelmek isteyenlere karşı bir duruş için değil, üniversite yönetiminin yanlış, anlamsız tavrını ortaya koymak adına bu soruyu sormak durumunda kalmaktayız" denildi. 

Yozgat Ticaret Sanayi Odası Başkanı Sinan Çelik imzasıyla yayınlanan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "

Yozgat Bozok Üniversitesi, ilimizin gelişmesi, kalkınması, sosyal ve ekonomik yönden daha iyi noktalara gelebilmesi noktasında atılan, atılacak adımlara destek olması gerekirken, son aylarda Yozgat’ta her şeye rağmen kalmayı, burada yatırım yapmayı tercih eden işadamlarını, ilin en büyük sivil toplum kuruluşlarını hiçe saymaktadır.

Yozgat TSO olarak, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay’ın öncülüğünde bugüne kadar Yozgat’a istihdam yaratacak, ekonomisin güçlendirip, üretimiyle hem ülke hem de Yozgat ekonomisine katkı sağlayacak yatırımların gelmesi noktasında bir dizi çalışmalar yapılmış, bunun sonucunda da meyveleri alınmış, alınmaya da devam etmektedir.

TSO olarak ‘Yozgat’ın Kenevirini Çorum mu işleyecek?’ diye sormaktayız. Komşu ilimizden ve yurdun farklı bölgelerinden hatta yurtdışından Yozgat’a yatırım yapmak için gelmek isteyenlere karşı bir duruş için değil, üniversite yönetiminin yanlış, anlamsız tavrını ortaya koymak adına bu soruyu sormak durumunda kalmaktayız.

Elbette Yozgat’a dışardan yatırımcılar gelmelidir, gelecektir, geliyor. Ancak, üniversite yönetimi, dışarıdan yatırımcıların gelebilmesi noktasında attığı adımların yanında, Yozgat’ta bulunan yatırımcıları da küstürmek, Yozgat’tan uzaklaştırmaya yönelik adımlar atması da affedilir bir durum değildir.

Bozok Üniversitesi yönetiminin son aylardaki tutum ve davranışı kamuoyu tarafından da takip edilip, tepkiyle karşılanmaktadır.

Daha önce üniversite hastanesinin içerisinde kantinin ve kampüs yerleşkesinde sosyal tesis adı altında lokanta açılması ciddi tepkiler çekmesinin ardından şimdide Yozgat’ta üretilecek olan ve Bozok Üniversitesinde geliştirilecek kenevir ürünlerinin patentlerini ve gelişecek ürünleri Çorumlu bir firmaya verilmesi yada bu tarz çalışmalar yapılması Yozgat sanayicisinde ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır. Ayrıca Bozok Üniversitenin içinde işletilen restoranın ihalesiz, kantinin ihalesiz verilmesi ve bu işletmeleri bir dernek adı kullanılarak kiralanması da Yozgat’ta konuşulan ve tepkiyle karşılanan bir konudur.

Bu kadar pervasızca Yozgat esnafını ve sanayicisini hiçe sayarak, saf dışı bırakarak bu tür çalışmalarına devam eden rektöre kim dur diyecek?

Türkiye’de tercih edilebilir üniversiteler sıralamalarında sondan 4. olan bir üniversite gerçeği ortadayken eğitim ve öğrencilerin gerek yaşamsal gerek eğitim alanında bit çok sıkıntıları ve çözülmesi gereken problem varken üniversite yönetiminin ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. Bozok Üniversitesi yönetimini 3 kez ziyaret etmemize, Yozgat’ın ekonomik kalkınmasında hazırladığımız birçok proje ve çalışmaları sunmamıza rağmen TSO’nun kapısını bulamayan rektör, belli ki Çorumu ve Çorumlu iş adamlarını daha kolay bulabilmektedir.

Bu zamana kadar Yozgat’ın sanayisinin ve üretiminin önünde engel olan bir zihniyetin yine sahneye çıktığını görmekteyiz. Bu sefer buna asla izin vermeyeceğiz. Bu zamana kadar sessiz kaldığımız tüm konularda artık sesimizi yükselteceğiz. Binlerce üyemizin hakkını Yozgat’ın ekonomik kalkınmasını kapalı kapılar ardında planlayanlar bilsinler ki; Yozgat’ın tüccarının sanayicisin bir STK’sı var. Bundan sonra konuşulmayanlar, örtbas edilenler, sindirilenler olmayacak. Bizler, binlerce üyelerimizin oylarıyla seçilerek, bu göreve geldik. Yozgat halkının tüccarının sanayicisinin bir vebali üzerimizdedir. Bundan sonra bilinmesini isteriz ki; asla ama asla bunu hiçe sayan bir zihniyete yada atananlara sessiz kalmayacağız, yasal ve demokratik yollarla kamuoyunu bilgilendirip, hakkımızı sonuna kadar arayıp, sesimizin çıktığı son nefesimize kadar savunacağız.

Yıllardır; dolmaz dediler, yıllardır; Yozgat’ta üretim olmaz dediler, kapalı kapılar ardında başka, kamuoyuna başka konuştular. Biz göreve geldiğimizde 900 çalışanı olan OSB bugün 3500’e çıktı. Demek ki siz şehrinizi iyi anlatırsanız siz gücünüzün farkında olursanız doğru yol izlerseniz Yozgat’ta üretimde olur sanayicide gelir.

Bugün kendi başarısızlıklarını ört bas edemeyenler, bu kalkınma hamlesinin önünde duvar olmaya devam edeceklerini asla sanmasınlar. Biz bu duvarları da arkasında duranları da yıkmaya geldik. Bu saatten sonra Yozgat kamuoyu Yozgat ekonomisine Yozgat sanayicisine Yozgat esnafına yapılacak en ufak yanlışı hatayı asla görmemezlikten gelmeyecektir."