Türkiye’nin ilk  şehir  hastanesi  unvanına sahip olan Yozgat Şehir Hastanesi’nin de dahil olduğu beş şehir hastanesinin geçen hafta içerisinde Rönesans Holding tarafından işletme hakkının alelacele bir biçimde  Danimarkalı ISS şirketine devredilmesi işlemin gerçekleşmesine dair Deva Partisi İl Başkanı İsmail Yılmaz basına verdiği demeçte şunları dile getirdi:” Yozgat Şehir hastanesinin işletme hakkının geçen hafta içerisinde  Danimarkalı ISS şirketine devredilmesi mevcut AKP iktidarının sonunun giderek yaklaşmakta olduğunun en açık kanıtıdır. Zira mevcut şehir  hastanelerini  kamu –özel işletme ortaklığı biçiminde sürdüren iktidar mevcut şehir hastanelerinin işletme hakkını uluslar arası firmalara devrederek olası bir iktidar değişimine karşı önlem almaya çalışmaktadır. Şehir hastanelerinin sağlık bütçemize her geçen yıl giderek ağır bir yük getirdiği gerçeği ortada iken mevcut AKP iktidarı bu hastanelerin işletme hakkını yabancı firmalara devrederek iktidar değişimi sonrasında bu yabancı firmalar ile devletimizi uluslar arası tahkim ile karşı karşıya getirmek istemektedir.

Hali hazırda şehir hastanelerinin işletme yönetimi ile ilgili hukuki sorunların Londra Mahkemelerinde görüleceğine dair sözleşmelerde maddelerin bulunması bunun kanıtıdır. Fakat iktidar başta şehir hastaneleri olmak üzere kamu-özel ortaklığı yoluyla gerçekleştirdikleri tüm işletmeleri uluslar arası yabancı firmalara devretmektedir. Örneğin Yavuz Sultan Selim köprüsünün yüzde 51’nin Çinlilere satılması süreci son aşamaya gelmiştir. İktidar yolları, köprüleri,  şehir  hastanelerini  yabancı şirketlere devrederek giderayak sadece bir avuç seçilmiş azınlığa yarayan rant düzenini sürdürmek istemektedir. Partimiz öncelikle tüm kamusal işlemlerin kapalı kapılar arkasında değil şeffaf bir biçimde hukuki bir zeminde kamu menfaatine uygun bir biçimde gerçekleştirilmesi inancındadır. Son yıllarda şehir hastaneleri ve benzeri uygulamalarla devlet bütçesinde yüz milyarca liralık açıklar oluşmuştur. Halkımız iktidarın akıl ve izandan yoksun uygulamaları sebebiyle oluşan bütçe açıklarını kapatmak maksadıyla her gün ağır vergi ve zamların altında ezilmektedir. Şehir hastaneleri modeli bundan 60 yıl önce İngiltere de uygulanmaya çalışılmış fakat iflas etmiş bir sağlık modelidir. Sağlık  hizmeti  temelde kamusal bir hak olarak tüm dünyaca kabul edilmektedir.   Fakat   ülkemizde sağlık hizmeti maalesef alınıp satılan bir meta ‘ya dönüştürülmüştür. Şehir hastaneleri kurulduğu günden bugüne asla denetlenmeyen kapalı devre çalışan kurumlar olmuşlardır. Şehir hastanelerinde verilen sağlık hizmetlerinin son derece fahiş fiyatlarla kamuya fatura edildiği de çok açıktır. Türkiye’nin maddi olarak bu yükü kaldırabilmesi mümkün değildir. Deva Partisi il başkanı olarak halkımıza şunu söylemek isterim ki ilk seçimde bu iktidar gidecektir. Korku dağları sarmıştır. Sayın Cumhurbaşkanının geçen günlerde yapmış olduğu bir konuşmada: “ Söke söke sizden bu paraları uluslarası tahkim yoluyla da alırlar.” Sözüne karşılık halkımızın şunu bilmesini isterim ki bizler Deva Partisi iktidarında uluslararası hukuk noktasında Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk Halkının hakkını söke söke almak için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz ve alacağız. Bu da bizim halkımıza sözümüz olsun.”