Vali Kemal Yurtnaç, son günlerde yaşanılan bazı münferit olaylar sonrasında sağduyu çağrısı yaptı, sosyal medya üzerinden yürütülen kara propagandaya gelinmemesini istedi.  Devletimizin ve ülkemizin bekası amacıyla Suriye’deki terör odaklarına yönelik yürütülen sınır ötesi harekat devam ederken, milletimiz de maddi ve manevi olarak kahraman ordumuzun yanında yer almakta olduğuna dikkat çeken Vali Kemal Yurtnaç, açıklamasında şu görüşlere yer verildi: 
Bu çerçevede tüm illerimizde olduğu gibi Yozgatımızda da cadde ve sokaklar şanlı bayrağımızla donatılmıştır. Halkımız, Şehit ailelerimizi ve Gazilerimizi bağrına basarak kardeşlik bilinciyle ortak acıları paylaşmıştır.
Duyarlılığın üst düzeyde olduğu böyle bir dönemde huzur ve güven şehri olarak anılan Yozgat’ta meydana gelen ufak çaptaki bazı hadiselerin sosyal medya üzerinden yürütülen kara propagandaya alet edilerek ortamın gerilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Nitekim geçtiğimiz gün Yozgat il merkezinde Türk Bayrağı dağıtan gençlerimizi bayrağı almayarak  geri çevirdiği iddia edilen kişinin de Yozgat’ta esnaflık yapan biri olmadığı, işyerinde personel olarak çalıştığı, iş yeri sahibinin olaydan haberdar olur olmaz bu kişinin iş akdini fesih ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca işletme sahiplerinden birisinin kuzeni, üç gün evvel Afrin’de şehit olmuştur.
Çalışan bir personelin yanlış tutumundan işletme sorumlu tutulmamalıdır. Zaten çalışan işçi, işletme sahibi tarafından işten çıkartılmıştır.
Milletçe bir ve beraber olmamız gereken bu günlerde huzur ve güven kenti olan Yozgat’ta sosyal medya üzerinden doğru olmayan  duyumlarla oluşturulmaya çalışılan ve ilimizde yaşayanları zora sokabilecek bu ortamın ortadan kaldırılması için tüm hemşehrilerimizin akl-ı selimle davranacaklarından şüphemiz yoktur.
Kargaşa ve kaos ortamı oluşturmak isteyen bazı kötü maksatlı kişilerin veya olayın detayına vakıf olmadan milli duygularla paylaşım yapanların yazdıklarına itibar etmeyelim. Bu şehirde herkes huzur ve güven içinde yaşamalıdır.
Kanun dışına çıkanlarında cezalarının kişiler ve topluluklarca değil, bağımsız mahkemelerce verilmesi gerektiği bilinciyle hareket edilmesi, demokratik hukuk devletinin en önemli işlevi ve görevi olduğunu da unutmamak gerekmektedir.

Devletimizin ve ülkemizin bekası amacıyla Suriye’deki terör odaklarına yönelik yürütülen sınır ötesi harekat devam ederken, milletimiz de maddi ve manevi olarak kahraman ordumuzun yanında yer almaktadır.
Bu çerçevede tüm illerimizde olduğu gibi Yozgatımızda da cadde ve sokaklar şanlı bayrağımızla donatılmıştır. Halkımız, Şehit ailelerimizi ve Gazilerimizi bağrına basarak kardeşlik bilinciyle ortak acıları paylaşmıştır.
Duyarlılığın üst düzeyde olduğu böyle bir dönemde huzur ve güven şehri olarak anılan Yozgat’ta meydana gelen ufak çaptaki bazı hadiselerin sosyal medya üzerinden yürütülen kara propagandaya alet edilerek ortamın gerilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Nitekim geçtiğimiz gün Yozgat il merkezinde Türk Bayrağı dağıtan gençlerimizi bayrağı almayarak  geri çevirdiği iddia edilen kişinin de Yozgat’ta esnaflık yapan biri olmadığı, işyerinde personel olarak çalıştığı, iş yeri sahibinin olaydan haberdar olur olmaz bu kişinin iş akdini fesih ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca işletme sahiplerinden birisinin kuzeni, üç gün evvel Afrin’de şehit olmuştur.
Çalışan bir personelin yanlış tutumundan işletme sorumlu tutulmamalıdır. Zaten çalışan işçi, işletme sahibi tarafından işten çıkartılmıştır.
Milletçe bir ve beraber olmamız gereken bu günlerde huzur ve güven kenti olan Yozgat’ta sosyal medya üzerinden doğru olmayan  duyumlarla oluşturulmaya çalışılan ve ilimizde yaşayanları zora sokabilecek bu ortamın ortadan kaldırılması için tüm hemşehrilerimizin akl-ı selimle davranacaklarından şüphemiz yoktur.
Kargaşa ve kaos ortamı oluşturmak isteyen bazı kötü maksatlı kişilerin veya olayın detayına vakıf olmadan milli duygularla paylaşım yapanların yazdıklarına itibar etmeyelim. Bu şehirde herkes huzur ve güven içinde yaşamalıdır.
Kanun dışına çıkanlarında cezalarının kişiler ve topluluklarca değil, bağımsız mahkemelerce verilmesi gerektiği bilinciyle hareket edilmesi, demokratik hukuk devletinin en önemli işlevi ve görevi olduğunu da unutmamak gerekmektedir.