Memur-Sen Yozgat İl Temsilciliği’ne bağlı şubelerin başkanları, sendika üyeleri Cumhuriyet Meydanı’nda İslam düşmanlığı yapan ve Peygamber Efendimiz’e yönelik sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkan Fransa’yı ve küstah Cumhurbaşkanı Macron’u protesto etti. Zaman zaman Fransa ve Macron aleyhine sloganlar atılan birliktelikte insanlığın inançlarını hedef almanın özgürlük değil, küstahlıktır olduğuna dikkat çekildi.

İslam’a, Peygamber Efendimiz’e yönelik yapılan çirkinliklere Memur-Sen Yozgat İl Temsilciliği’ne bağlı sendikaların başkanları, üyeleri, sessiz kalmadı.

PEYGAMBER’E HAKARET

KABUL EDİLEMEZ

Memur-Sen Yozgat İl Temsilciliği’ne bağlı şubelerin başkanları, sendika üyeleri adına basın açıklaması yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Kenan Şerefli, sömürgeci Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un son zamanlarda seviyesiz, cinnete esir politikalarına bir yenisini eklediğini belirterek, İslam’a ve Peygamber Efendimiz’e yönelik küstahlığın asla kabul edilemeyeceğini söyledi. İnsanlığa rahmet olarak gönderilen, Peygamber Efendimiz hatem-ül enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkılmasını ve Müslümanların aşağılamasını tel’in etmek için toplandıklarını belirten Şerefli, açıklamada şu görüşlere yer verdi:  

SÖZDE FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP

ÇIKMAK CİNNETE ESİR OLMAKTIR

Sömürgeci Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un son zamanlarda seviyesiz, cinnete esir politikalarına bir yenisini ekleyerek, insanlığa rahmet olarak gönderilen, Peygamber Efendimiz hatem-ül enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması ve Müslümanları aşağılamasını tel’in etmek için burada toplanmış bulunuyoruz.

Makron gibi Avrupa’da birçok ülkede de bir cinnet hali yaşanıyor, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin yalan olduğu ortaya çıkmış, ırkçı ve İslam düşmanı siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir.

Almanya’da cami baskını, Hollanda’da bir milletvekili müsveddesi Geert Wilder’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade özgürlüğü arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir.

Hemen belirtelim ki; insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır.

AVRUPA KİRLİ SİYASETİNE

MALZEME ARIYOR

Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır.

Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumdadır. Akıl tutulması yaşayan Emanuel Macron, iç siyasetinde ki tükenmişliğini, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanmaktadır. Kendi ülkesinin milletvekilleri tarafından tükenmişlikle suçlanması, “bu ülke aklını mı yitirdi” şeklinde eleştirilmesi Macron’un ruh halini ortaya koymaktadır.

Görülüyor ki Macron, insandan korkuyor.  Macron, adaletten korkuyor. Hülasa, Macron, İslam’dan korkuyor.

ÖZGÜRLÜK BATI İÇİN SLOGANDAN ÖTEYE GİDEMEDİ

Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki; Özgürlük Batı’da bir slogandan öteye gidememiştir. Batı iki değerden, adil dünyadan ve özgür insandan korkmaktadır

Dinimiz İslam da tam da bunu vaat etmektedir.  Tam da bu noktada belirtmek isteriz ki; Emmanuel Macron ve diğerlerinin aslında neyi gizlediğinin, kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor. Dünya’nın imkânlarını, insanların inançlarını çalanlar yani Macron gibiler, inanca ve kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye çalışıyor, kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam ettiriyorlar. Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri, emperyalistlerin, kapitalistlerin, finans baronlarının taşeronlarıdır.

BATI SİNİR UÇLARIMIZA

DOKUNARAK TEHDİT ÜRETİYOR

Batı ve taşeronları emperyalist stratejilerden miras kalan taktiklerle sinir uçlarımıza dönük tehdit üretiyorlar bugün.  Bu tezgâh temelde, İslam’ı ya da insanı önemsemeyen, hayatı dünyayı ve iktisadı kendi tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkânlarını ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir. Aslında yaşanan bir yok oluş cinnetidir. Ve görünen o ki, Macron, mazlumların kanı ile semirmiş emperyalist coğrafyanın, en zayıf ülkesinin lideri olması bakımından beyhude terör çığlıkları atmaktadır. Zira virüs Fransa’yı esir almıştır.

Buradan kendi siyasetlerine İslam düşmanlığını alet edenlere, varoluşlarını devam ettirebilmek için kirli tezgahlar, oyunlar hazırlayanlara sesleniyoruz; Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları; küçük göremez, hakaret edemezsiniz İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret edip, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır.

Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resulü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur.

İNANCIMIZIN GEREĞİNİ YAPIYORUZ

Biz inananlar, elbette insan onurunu savunacağız. İnancımıza ve değerlerimize savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz

Bütün dünya duysun ki; bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da hülasa, Hz. Adem’den Hatemül Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Dolayısıyla biz, neye inandığına bakmaksınız, yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları “yaratılanı sev yaratandan ötürü” düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de Macron gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız.

SUUDİ YÖNETİMİ DE TARİH NOT EDİYOR

Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz.

Buradan Cumhuriyet Meydanından, uyanan bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce Rahmet Peygamberine salavat getiriyor ve bütün benliğimizle, bütün güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz: Hz. Muhammed bizim onurumuzdur. Ya Muhammed seni seviyoruz.

Toplantımıza son vermeden buradan Hataylı kardeşlerimize geçmiş olsun diyor. Terör saldırısını engelleyen güvenlik güçlerimize teşekkür ediyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun.

Yine buradan Azarbaycanlı gardaşlarımıza selam gönderiyor Azerbaycan ordusunun Muzaffer olmasını niyaz ediyoruz.

Ayrıca Yurt içinde, yurt dışında, Mavi Vayan’da terörle mücadele eden nöbet tutan askerlerimizi buradan selam gönderiyoruz. Allah yardımcıları olsun.