TSO'dan sanayi hamlesi!

Okuduğunuz haber
HIZLI TREN DEZAVANTAJ OLMASIN!

AKP'de bekleyiş sürüyor!

Anasayfa   /    Ekonomi    /    Hızlı Tren dezavantaj olmasın!

Hızlı Tren dezavantaj olmasın!

Yozgat Ticaret Sanayi Odası, Yozgat’ın ekonomisine, eğitimine, turizmine, sanayisine ve diğer sektörlere önemli katkılar sağlayacağına inanılan Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin iyi değerlendirilmesi ve dezavantajlı durumların ortadan kaldırılarak beklentileri tam anlamıyla karşılaması için bir rapor hazırladı.

EKONOMİ      18 Kasim 2020 - 15:11     0

Hızlı Tren dezavantaj olmasın!

Yozgat Ticaret Sanayi Odası, Yozgat’ın ekonomisine, eğitimine, turizmine, sanayisine ve diğer sektörlere önemli katkılar sağlayacağına inanılan Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin iyi değerlendirilmesi ve dezavantajlı durumların ortadan kaldırılarak beklentileri tam anlamıyla karşılaması için bir rapor hazırladı. Yozgat'taki tüm kamu kurumlarının, yerel yöneticilerin, STK'ların yapması gereken hazırlıklar ve hızlı trenin Yozgat'a ne kadar karı olacak, bu karı nasıl maksimum yapabiliriz gibi sorulara cevap arandığı raporda, dezavantajlı durumların ortadan kaldırılarak şehir olarak tam anlamıyla bu yatırıma hazır olunması konuları irdelendi.

Şehirde görülen eksikliklerin kaldırılmaması halinde bu yatırımdan negatif olarak etkilenmenin mümkün olabileceğine dikkat çekilen raporumuzda şu görüşlere yer verildi:

“Ana ulaşım ağlarının yerel ekonomi ve gelişme potansiyeli olan alanlar üzerinde büyük etkileri bulunmaktadır. Gelişme potansiyeli olan alanlar, ulaşılabilirliğin değişmesi ile diğer bölgelere kıyasla yeni birtakım avantajlar kazanırlar. Bu sayede yüksek üretim ve verim elde edilir. Bunun yanı sıra, yeni ulaşım yatırımlarından dolayı arazi değerleri ve kira bedellerinde birtakım artışlar da meydana gelir. Böylece bir bölgenin diğerine göre rekabet arttırıcı gücü ortaya çıkar. Bu sebeple bölgesel ölçekteki demiryolu yatırımları kalkınmada çok önemli bir faktördür.

Demiryollarının en önemli özelliği, kent içerisinde ya da kentler, ülkeler ve hatta kıtalar arasında trenlerin çok sayıda yolcuyu ve büyük miktarda malı taşıma kapasitesine sahip olmasıdır. Bu şekilde demiryolu, diğer ulaştırma türleri ile kıyaslandığında hizmet sunumu açısından daha avantajlı hale gelmektedir. Ayrıca demiryolları ulaştırma türleri içerisinde yatırım maliyeti fazla ama düzenli, güvenli, enerji verimliliği en yüksek ve çevre dostu, işletme maliyeti ucuz olandır. Bu yüzden günümüz dünyasında en yaygın şekilde kullanılan kent içi toplu taşıma sistemi ve şehirlerarası yolcu taşıma sistemi demiryolları ile yapılmaktadır.

Ekonomik ve sosyal yapı üzerinde çok yönlü etkileri demiryolu ulaşımı ve Yüksek Hızlı Tren sistemleri Türkiye için de kaçınılmaz bir ulaşım sistemidir. Devam eden ve planlanan projeler sayesinde Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye yüksek hızlı ve hızlı demiryolu ağlarıyla örülmektedir. Bu çerçevede Küçük Asya ile İpek yolu güzergahındaki Asya Ülkelerini birleştiren demiryolu koridorunun önemli akslarından biri olan Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattıyla, Sivas-Erzincan, Erzincan-Erzurum-Kars hızlı tren hatlarıyla birlikte Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesiyle entegre edilmesi hedeflenmektedir.

Mevcut Ankara-İstanbul, Ankara-Konya Yüksek Hızlı Demiryolu hatlarının devamında yapımı devam eden Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Demiryolu hattının işletmeye açılması ile birlikte de, ülkemizin doğusu ile batısı arasındaki bağlantıyı sağlayacak olan Ankara-Sivas güzergahında yüksek hızlı trenlerin önemi kaçınılmaz bir şekilde artacak; bu gelişmelerden ilgili hat üzerinde bulunan Yozgat kenti de kaçınılmaz şekilde etkilenecektir.

Tüm kamu kurum ve kuruluşlarından bağımsız olarak Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan bu çalışmanın amacı, önümüzdeki aylarda faaliyete geçecek olan Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattının, Yozgat kentinin gelişimi üzerindeki olası etkilerinin incelenerek, bu süreçte ortaya çıkacak avantaj ve dezavantajların belirlenmesidir. Bu kapsamda alınacak tedbirler, destekleyici yatırım ve kamu politikalarıyla avantajların nasıl maksimize edileceği ve olası dezavantajların nasıl ortadan kaldırılacağının ortaya konması da çalışmanın bir diğer amacını oluşturmaktadır.

Bu çalışma tavsiye niteliğinde bir çalışmadır.

 

 

 

ÖZET

Özellikle bölgesel farklılıkların yoğun yaşandığı, kaynak dağılımında büyük etkinsizliklerin söz konusu olduğu Türkiye’de Yüksek Hızlı Tren sistemlerinin söz konusu sorunların azaltılmasında önemli katkılar sunacağı söylenebilir. Bu bağlamda Yüksek Hızlı Tren büyüme kalkınma sürecinin de bir tamamlayıcısı olarak ele alınmaktadır.

Böylece yüksek hızlı tren hatları büyükşehirler arasında bağlantıyı sağlayarak ulaşılabilirlik kavramını yeniden dizayn edecek ve şehirleri bir demiryolu hattıyla değil, tüm dinamikleriyle birleştirip yeni bir bölgesel gelişme koridoru oluşturacaktır.

Kentler sürekli değişen dinamik yapılardır. Kentler gelişirken ulaşım bağlantılarından direkt olarak etkilendiğinden kentsel gelişim, ulaşım odaklı çekim noktaları yönünde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda geçmişten günümüze kadar kentlerin gelişimlerine bakıldığında demiryolları ve onların durak noktaları olan istasyonlar kentlerin çekim noktaları olmuş ve kentin cazibe noktaları haline gelmiştir.

Ulaşım araçlarındaki gelişmeler yalnızca kırsal ve kentsel kesimler arasındaki uzaklığı kısaltmakla kalmaz, aynı zamanda bölgesel mal ve hizmet akışındaki hızlanma nedeniyle kent ve kır arasındaki ekonomik bütünleşmeyi de sağlar.

Yüksek hızlı demiryolları hızından dolayı mesafeleri kısaltmış bu da kentlerin hinterlandını oldukça uzak mesafelere taşımıştır.

Türkiye’de uygulamaların henüz yeni sayılabilecek olması ve etkilerinin ancak yeni ortaya çıkmasından dolayı Yüksek Hızlı Demiryolu hatlarının bir kente olan etkisini incelemek kolay olmamaktadır. Bu noktada özellikle 1990’lı yıllarda yoğun bir şekilde yüksek hızlı tren yatırımlarını hızlandıran ülke örnekleri bu noktada yol gösterici olabilmektedir. İspanya ‘daki Madrid-Sevilla Yüksek Hızlı Tren Hattı üzerinde bulunan ve başkent Madrid’e uzaklığı 180 km. olan Ciudad Real kenti önemli örneklerden birisidir. Yüksek hızlı trenin faaliyete geçtiği 1993 yılından önce, Madrid’le olan ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki ve etkileşimi son derece sınırlı olan bu kent, yüksek hızlı tren faaliyete geçmeden 6 yıl önce kentte üniversite de kurulmuş olmasına karşın kendisinden beklenen sosyo-ekonomik gelişmeyi gösterememiştir. Yüksek hızlı tren projesinin olmadığı dönemde konut talepleri kent merkezinde yoğunlaşmaktadır ve oldukça düşüktür. Kent nüfusu artış göstermediğinden imara açılması gereken arsa ihtiyacı gün yüzüne çıkmamıştır. Yüksek hızlı tren projesi onaylandıktan ve inşaata başlandıktan sonra ise kentte üniversite öğrencilerinin sayısında gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Başta üniversite ve istasyon çevresi olmak üzere konut taleplerinde bir artış yaşanmıştır. Yüksek hızlı tren hattı faaliyete geçtikten sonra ise hem üniversitenin etkinliğinin hem de günübirlik yolculukların sayısının artmasıyla kent sosyo-ekonomik açıdan gözle görülür bir ilerleme kaydetmiştir.

Yozgat, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan yolların kesiştikleri noktada bulunması, ayrıca verimli toprakları, hayvancılığa elverişli mera ve ormanlar nedeniyle ilk çağlardan beri değişik kavimlerin yerleşim merkezi olmuştur.

Yapılan araştırmalar, Yozgat’ın çok eski devirlerden günümüze değil yerleşim gören bir bölge olduğunu ortaya koymaktadır. Kazılar bölgede milattan önce 5500’lerden başlayarak yerleşim izlerine rastlandığını, özellikle M.Ö. 750-680 arasında Alişar yöresinde ve Kerkenez Dağı’nda(Sorgun) Frig yerleşimlerine dair yazıt ve kanıtların bulunduğunu göstermiştir. Günümüzde ziyarete açık olan Kerkenes Harabeleri bu döneme ait izler taşımaktadır. Tarih sonrası dönemlerde de bölgede önemli yerleşimlerin olduğu görülmektedir. Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde 2. Yüzyılda inşa edilen, Anadolu’nun ilk termal tedavi merkezi olarak kabul edilen Roma İmparatorluğu dönemine ait bir hamam olan Sarıkaya Roma Hamamı ( Bazilika Therma), bulunmaktadır. Bu yapı, Bizans, Selçuk ve Osmanlı gibi pek çok dönemde kullanılmış oldukça önemli bir tarihi mirastır.

Bozok çevresindeki Türk-İslam izleri ise 1071 Malazgirt savaşı ile başlamakta olup Yozgat bu dönemden günümüze değin pek çok tarihi kültürel mirasa da sahiptir. Bunlardan en önemlileri; Osman Paşa Türbesi (Merkez), Görpeli Türbesi (Merkez), Çapanoğulları Aile Türbesi (Merkez), Ali Çelebi Türbesi (Akdağmadeni), Mahmut Çelebi Türbesi (Akdağmadeni), Şah Sultan Hatun Türbesi (Çandır),, Çerkes Bey Türbesi (Çayıralan), Karabıyık Köprüsü (Şefaatli), Çapanoğlu Cami (Merkez), Başçavuş Cami (Merkez), Akdağmadeni Kilisesi (Akdağmağdeni), Behramşah Kalesi (Akdağmağdeni), Çeşka Kalesi (Merkez), Karslıoğlu Konağı (Merkez), Hayri İnal Konağı (Merkez), Yozgat Saat Kulesi (Merkez), Akdağmadeni Eski Cezaevi’dir. Bunun yanı sıra Yozgat coğrafi konumu ve iklim özellikleri ile de ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede Yahyasaray (Sırıklı) Yaylası, Bozok Yaylası, Akdağmadeni Kadıpınarı Yaylası, Cehirlik Yaylası, Şebekpınarı Yaylası, Hisarbeyli (Yoğurtyurdu) Yaylası görülmeye değerdir.

Yozgat, Ankara’ya karayolu ile 210 km mesafede bulunan, normal bir seyirde yaklaşık 2,5-3 saatte ulaşılabilen ve gerek sanayi, gerekse ticari açıdan yarattığı potansiyellerle birlikte son yıllarda gelişmeye başlayan bir kenttir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yurdun birçok bölgesinde geliştirdiği yüksek hızlı demiryolu projelerinin en önemlilerinden olan Ankara – Sivas Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı’nın tamamlanmasının ardından Yozgat, en yakınında yer alan başkent Ankara’ya 1 saat içinde ulaşabilecektir. Tüm bunlar sonucunda Yozgat kentinin, rahatça ulaşabildiği Ankara metropolünün alt merkezi ya da banliyösü olması muhtemel bir etkidir. Kentleşme kuramlarından Birden Çok Merkezli Büyüme Kuramı’nın ortaya koyduğu şekilde, kentin ticaret faaliyetlerinin yürüdüğü kent merkezi dışında, günlük aktivitelerin yine yoğun olacağı yüksek hızlı demiryolu istasyonunun da diğer bir kent merkezi haline gelerek yayılma göstermesi beklenebilecek en yüksek ihtimaldir.

Yüksek hızlı trenin Yozgat ayağı, istasyonun bulunduğu nokta itibariyle ilk başta kırsal alanların bir parçası olacak gibi gözükse de, yüksek hızlı trenin kentsel gelişime etki bağlamında kentle kurduğu ilişki göz önüne alındığında, hattın Yozgat’ın mekânsal yayılmasını önemli ölçüde değiştirmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu çerçevede Yozgat kentinin yüksek hızlı tren hattının sunduğu avantajlardan yararlanabilmesi için şu noktalar önemli olacaktır:

Yozgat halkının kent kimliği ve kentlilik bilincinin yerleşmesi, Yozgat kentinin daha çok yaşanabilir bir kent olmasının sağlanmasıyla mümkün olacaktır.

Yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesinden sonra Yozgat kentinin çekiciliğinin artması için kentsel sorunları bir an önce çözülmelidir. Bunlar:

Yozgat’taki altyapı projeleri yeterince kapsamlı ve uzun vadede çözüm üretecek durumda değildir.

Özellikle kent merkezindeki konut alanlarının önemli bir bölümü halen estetikten uzaktır; gecekondu görünümünde çarpık bir yapılaşma ortaya çıkardığı görülmektedir.

Üniversiteler, bir yerel kalkınma ve kentleşme politikası aracı olarak önemli işlevlere sahiptir. Ancak Yozgat Bozok Üniversitesi’nin kampus alanı kentten son derece kopuk bir görünüm arz etmekte; üniversite kente bir ölçüde hareket katmaktaysa da, kentin kültürünü değiştirme, eğitim seviyesini yükseltme, kente ekonomik açıdan katkı sağlama ve sosyal ihtiyaçları karşılama noktasında yetersiz kalmaktadır.

 Kampüs, dinlenme, yeşil alan, spor tesisi, kültür merkezi gibi faaliyetler açısından son derece zayıf özelliklere sahiptir.

Kentin diğer bölgelerinde de sosyal donatı alanlarına gereken önem verilmediği görülmektedir.

Kentlerde asıl olan insan etkinlikleri ve hareketidir ancak Yozgat kentinin ulaşım altyapısı eksiktir.

Yürüyüş ve boş vakit geçirme açısından şehir merkezinde yeterli alan olmadığından nüfus şehir merkezi ve özellikle Lise Caddesi üzerinde yoğunlaşmaktadır.

 Kapalı taşıt park alanlarının yoksunluğu sebebiyle trafik tıkanmaları, düzensizlik ve otopark sorunları ortaya çıkmaktadır.

Yozgat, konumu, ulaşım imkanları, tarihi mirası, kaplıcaları ve doğal güzellikleriyle turizm açısından önemli potansiyeller taşımakla birlikte, bu potansiyeller yeterince değerlendirilememekte ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmemektedir.

Yozgat’ta gerek kentte yaşayan özellikle üst ve orta gelirli insanların, gerekse dışarıdan gelen yönetici-yatırımcıların gidebilecekleri eğlence mekânları bulunmamaktadır. Bu durum insanlarda Yozgat’ın kapalı bir toplum olduğu algısı yaratmakta; bu da kentin çekiciliğini azaltmaktadır.

Yüksek hızlı tren uygulamasının etkinliği için konuyla ilgili kişi ve kuruluşların gerekli etütleri ve analizleri gerçekleştirmeleri son derece önemli olup; özellikle kentteki şehir plancıları, kamu yöneticileri ve öğretim üyelerinin yüksek hızlı demiryollarının kente etkilerini ortaya koyacak araştırmaları teşvik edilmelidir.

Kentin planlanmasıyla ilgili gerçekleştirilen değişiklik ve düzenlemelerde kamu yöneticileri ile şehir plancılarının yüksek hızlı demiryolunun getireceği etkileri dikkate alarak arazi kullanım kararlarını belirlemeleri gerekmektedir.

Üniversite alanının gelişmesiyle kent merkezinin çöküntü bölgesi olma riskine karşılık harekete geçilmeli, şimdiden buna yönelik dönüşüm faaliyetleri planlanmalıdır.

Yozgat Bozok üniversite kampüsü ile şehir merkezi arasında bir bağ kuracak şekilde öğrencilerin ve halkın akademik, sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar hayata geçirilerek

Otogar kent merkezinin dışına alınmalı, üniversite yoluna yakın bir alana yapılarak kente önerilebilecek yeni çevre yolu ile diğer komşu illerle bağlantısı kurulmalıdır.

Kentin gelişiminin batı-güney doğrultusunda ilerlemesini sağlayacak yaptırımlar hayata geçirilmeli, kentin uygun alanlarında yeni ticaret merkezleri oluşturulmalıdır.

Yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesinin ardından üniversite yolu ciddi şekilde canlanacağından, kentin batıya doğru Yozgat-Ankara yolu ve Yozgat-Kayseri yolu istikametinde gelişimini destekleyici kamu kurumları, alternatif yollar, otogar, konut gelişme alanlarına yönelik planlamalar bir an önce uygulamaya konulmalı, var olan projeler hızlandırılmalıdır.

Tren istasyonu ve çevresinin imar/yapılaşma planlarının rasyonel bir şekilde ivedilikle yapılması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesinin ardından Ankara-Yozgat arası günübirlik yolculukların da artacağı varsayımından hareketle, özellikle pandemi döneminde ayyuka çıkan büyükşehirde yaşayan insanların kırsal yaşama duyduğu özlem, istasyon çevresinin bu ihtiyacı karşılamaya yönelik düzenlenmesiyle karşılanabilir. Bölgede cazip bahçeli ev projeleri geliştirilebilir.

Hem kent merkezinin hem de kent merkezine uzak bölgelerin sosyal donatı ve kentsel altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi için rasyonel projeler geliştirilmelidir.

Ulaşım, otopark ve altyapı sorunları ivedilikle çözülmelidir.

Yozgat’ın insanların alışverişlerinde tercih edebilecekleri bir kent haline gelmesi için büyük ve orta segment firmalarla/markalarla anlaşılmalı, kente yatırım, kamu sektöründen alınacak destek ve teşviklerle özendirilmelidir.

Yaşanabilirliğin arttırılması kent içinde ve uzak/yakın çevresinde kent insanının rekreasyon alanı ihtiyacının en iyi şekilde karşılanması adına daha fazla proje geliştirilmelidir.

Cazip bir sosyal yaşam hem kentte yaşayanların yaşam standartlarının yükseltmek hem de kentin çekiciliğini arttırmak için olmazsa olmazlardandır. Çok kompleksli alışveriş merkezleri, teleferik, raylı sistem, tiyatro, müze, sergi alanları, spor tesisleri gibi sosyo-kültürel alanlara yönelik projeler arttırılarak kent daha canlı hale getirilmelidir.

Bu çerçevede Devlet Tiyatroları’nın şehirde bir sahne açması teşvik edilebilir. Bu durum hem kentteki kariyer meslek sahibi kişilerin (akademisyen, doktor, mühendis vb.) kente uyum sağlamasını kolaylaştıracak hem de kentteki kültürel yaşamı canlandırarak dinamizmi etkileyecektir.

Yozgat’ın sahip olduğu doğal ve kültürel mirası yeniden canlandırmak için yakın geçmişte turistlerin yoğun bir şekilde ilgi gösterdiği Nevşehir-Ürgüp- Boğazkale arasındaki kültür yolu yeniden canlandırılmalı ve buna yönelik tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmelidir.

1. Yüksek Hızlı Demiryolu Hatları ve Kentsel Gelişim Arasındaki İlişki

 

Tarihsel süreç içinde demiryolları her zaman ekonomik gelişme ve kentleşme üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Geçmişte Anadolu’da tarımsal ürünlerin kentler arası taşınması ve depolanması sağlanmıştır. Bu nedenle hemen hemen her istasyon çevresinde depo alanları ve silolar tesis edilmiştir. Lokomotiflerin ve vagonların tamir atölyeleri istasyon çevresinde yer almış ve önemli istihdam olanakları ortaya çıkmıştır. İnsan taşımacılığında da önemli rol oynayan demiryolları için inşa edilen garlar, bekleme salonları ve lokantalar dönemlerinin önemli kamusal alanları olarak sosyo-kültürel odakları haline gelmişlerdir Demiryolları ticaret ve sanayileşmeyi hızlandırmış; dolayısıyla istihdam yaratılmıştır. Demiryolu sisteminin oluşması kentlerin biçimlenişinde de yeni olanaklar ortaya koymuştur. Kentler kabuklarını, sınırlarını aşıp demiryolu hatları boyunca sıçrayarak yayılmaya başlamıştır. Bunun sonucunda kentin çeperlerinde daha çok yüksek gelirli grupların yaşadığı banliyöler oluşmuştur.

İşgücünün kentlere göçünde en önemli etkenlerden birisi ulaşım teknolojisindeki yeniliklerdir. Ulaştırma, yerleşim merkezlerine erişilebilirliği arttıran temel faktördür. Bu yüzden yüksek hızlı trenle birlikte ulaşım sürelerinin kısaltılması hareketliliği ve ilgili kentlere olan ulaşım talebini arttıracak; dolayısıyla ekonomik ve sosyal yaşamı doğrudan etkileyecektir. Önemli süre kazanımları sonucunda 400-600 km aralıklı iki kentten birinden aynı gün içinde diğerine gidip çalışma saatleri içerisinde işlerini bitirip geri dönme olanağı sağlamaktadır. Böylece ilgili kentlerde ekonomik açıdan ciddi bir canlanma sağlanmaktadır.

Bir kentin, metropol kent ile yolculuk süresinin kısalması, o metropol kent ile ilişkilerinin artmasına sebep olmaktadır. Yüksek hızlı demiryolu hattı ile etki alanları oldukça genişleyen büyük kentler, hem sosyo-kültürel anlamda hem de ekonomik anlamda alt merkezleri konumuna gelen küçük kentleri etkilemektedir. Böylece büyük bölgeler, küçük bölgelerdeki ekonomik canlanmayı tetiklemekte; güçlü ulaşım bağlantıları etkileşimi arttırmakta ve kentlerin değişmesine, dönüşmesine sebep olmaktadır.

Yüksek hızlı trenlerin kentleşme açısından yarattığı etkilere dünya genelindeki örnekler çerçevesinde bakıldığında küçük ölçekli kentlerin, belirli koşullarda, yüksek hızlı demiryolları ile bağlandıkları metropol kentlerin banliyöleri konumunu kazandıkları görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın Ankara – Konya Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı ile ilgili bastığı kitapçıkta da belirtilen “Yüksek Hızlı Trenler vazgeçilmez bir ulaşım aracı olacak, şehirler birbirinin banliyösüne dönüşecek” ifadesi de benzeri düşünceyi işaret etmektedir. Yüksek hızlı demiryolu hattı faaliyete geçmeden önce metropol kentlerle ilişkisi olmayan küçük ölçekli kentlerin, yüksek hızlı demiryolu hattının faaliyete geçmesiyle birlikte günlük ilişkiler kurmaya başlaması, küçük ölçekli kentler üzerinde önemli sosyal, ekonomik ve kültürel etkiler yaratmaktadır.

Yüksek Hızlı Demiryolu hatlarının bir kente olan etkisini incelemek Türkiye’de uygulamaların henüz yeni sayılabilecek olması ve etkilerinin ancak yeni ortaya çıkmasından dolayı epey zordur. Bu yüzden bizden çok daha önce yüksek hızlı tren yatırımlarına başlayan Avrupa örneklerine bakmak faydalı olabilir.

Bu çerçevede en iyi örneklerden birisi İspanya’da başkent Madrid ile Sevilla şehirleri arasında faaliyet gösteren yüksek hızlı demiryolu hattıdır. Bu hat üzerinde bulunan Ciudad Real şehri yüksek hızlı trenlerin kent gelişimine ve arazi kullanımına etkisine ilişkin önemli bir örnektir.

Başkent Madrid’e uzaklığı 180 km olan Ciudad Real, başkente yakın yol bağlantılarının avantajını kullanamadığından 1990’lı yılların başlarında dışarıyla bağlantısı son derece az olan bir kent görünümüne sahiptir. Bu dönemde yaklaşık 100.000 kişinin yaşadığı Ciudad Real’in, Madrid’le bağlantısı oldukça az olduğundan sosyal, kültürel, ve ekonomik anlamda etkileşimi de oldukça azdır. 1992 yılında Madrid – Sevilla Yüksek Hızlı Tren Hattı faaliyete geçmeden 6 yıl önce Ciudad Real kentinde eğitimine başlayan üniversite kentin yapısını bir ölçüde değiştirmiş ve kentleşmeye katkı sağlamışsa da, kentin sosyo-ekonomik yapısının değişmesine imkan verecek gelişmeler ortaya çıkamamıştır.

Yüksek hızlı trenin Ciudad Real kentine olan etkisini anlayabilmek adına, yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesi, ulusal ekonomik dengeler, arazi kullanım planları, kent formunun yeniden şekillenmesi kriterlerini göz önünde bulundurarak süreci 4 periyotta ele aldığımızda;

1980-1987: Yüksek hızlı tren projesinin olmadığı dönem: Bu dönemde kentte üniversite yeni açılmış olup, mevcut kent yapısı korunmaktadır. Üniversite öğrencileri sayısı sabit, konut yapımı ve inşaat talepleri ulusal çapta olanla benzer bir seviyede ilerlemektedir. Konut talepleri genel olarak kent merkezinde ve oldukça azdır. Kent nüfusunda ciddi bir artış olmadığından yeni imara açılması gereken alanlar da oluşmamıştır.

1988-1992: Yüksek hızlı tren projesinin onaylandığı ve inşaata başlandığı dönem: Yüksek hızlı tren projesinin onaylanması ve inşa faaliyetlerin hayata geçmesinin ardından Ciudad Real’de özellikle üniversite öğrenci sayısında büyük bir artış meydana gelmiştir. Kentin üniversite bölgesinde, yüksek hızlı tren istasyonu çevresinde, kent merkezinde ve kentin dış çeperindeki konut alanlarında, konut talepleri artmıştır. Bu artış göstermektedir ki, yüksek hızlı trenin gelecek olması, şehir dışından üniversiteye eğitim hayatını sürdürmek için insanların daha çok Ciudad Real Üniversitesi’ni tercih etmesine, bu da öğrenci sayısının artmasına ve konaklama ihtiyacının doğmasına sebep olmuştur.

1993 – 1996: Yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesini takip eden dönem: Yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesi, daha önceleri 200 km’ye yakın ve ulaşım bağlantıları oldukça güçsüz Madrid şehri ile mesafeyi sadece 1 saate indirmiştir. Bu imkanların ardından bir önceki dönemde Ciudad Real’de yaşanan konut gelişimi bu dönemde yaşanmamıştır. Çünkü yapılan yeni konut alanları tamamen dolmuş ve bu dönemde gelen talebi karşılamıştır. Yine yüksek hızlı trenin faaliyete geçmesi üniversitenin etkinliğini arttırmasının yanı sıra günü birlik yolculuklar da artmaya başlamıştır. Madrid metropolünde hizmet sektöründe çalışan insanlar Ciudad Real’in istasyon çevresinde olabildiğince yakın konut alanlarında yaşamaya başlamışlardır.

1997 – 2003: Yüksek hızlı trenin geçiş döneminin bittiği dönem: Yüksek hızlı trenin artık geçiş döneminin sona ermesiyle başlayan dönem aslında bundan sonra yaşanacak kentsel gelişmelerin başlangıcı olabilir. Konut alanlarının ciddi bir talep alması ve yeni konut ihtiyacı, yeniden üniversite bölgesinde ve merkezden uzak kentin batısında ve güneyinde talep oluşturmuştur. İkinci dönemden farklı olarak yüksek hızlı tren istasyon çevresinde yeni konut talebi olmamıştır. Bu kentin istasyon çevresinde yeni konut alanı açılacak yerlerin kalmaması ile açıklanabilir.

Ciudad Real örneğine genel olarak bakarsak;

Yüksek Hızlı Tren kentin ulaşılabilirliğini oldukça arttırmış ve kentleşme hız kazanmıştır.

Eski kent merkezinin yanı sıra, yüksek hızlı tren istasyonu çevresinde ikinci bir kent merkezi oluşmuştur.

Bu gelişmeye paralel olarak kentin sosyo-ekonomik gelişimi açısından iki önemli gelişme ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki, ulaşılabilirliğin artmasıyla birlikte üniversitenin popülaritesinin yükselmesidir ve sonrasında bunun bir ölçüde korunmasıdır. İkincisi ise, Madrid’te genelde hizmet sektöründe çalışan insanların Ciudad Real’de istasyon çevresinde yaşamaya başlamalarıdır.

Ciudad Real’de çalışan ve gelirleri daha yüksek olan kişiler ise kentin istasyona göre çeperlerine doğru gitmişlerdir. Bu tipik bir banliyöleşmedir.

Ciudad Real önceleri kültürel, ekonomik, sosyal anlamda ilişki içerisinde olmadığı Madrid kentinin banliyösü haline gelmiştir.

2. Yozgat Kentinin Mevcut Ekonomik ve Sosyo-kültürel Yapısı

 

2.1. Tarihçe

 

Yozgat doğuda Sivas, güneyde Kayseri ve Nevşehir, güney batıda Kırşehir, batıda Kırıkkale, kuzeyde ise Çorum, Amasya ve Tokat illeri ile komşudur. Yüzölçümü izdüşüm olarak 13.597 km² dir. Gerçek yüzölçümü ise 14.037 km² dir.

-Yozgat İli Genel Nüfusu : 424.981

-İl Merkezi Nüfusu: 90.163  

-Yozgat Merkeze bağlı belde ve köylerin nüfusu15.004’tür.

Yozgat il merkezinin tarihinin çok yeni olması Yozgat ve çevresinin antik dönemde yerleşim görmediği anlamına gelmemektedir. Nitekim bölge çok eski devirlerden günümüze kadar yerleşim görmüştür. Bu, bölgede yapılan birçok araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalar sonucu bölgede Kalkolitik dönemden itibaren yerleşimler olduğu anlaşılmıştır. Yozgat’ın genel bir kronolojisi verilecek olursa:

Erken Kalkolitik: M.Ö.5500-4500

Orta Kalkolitik: M.Ö.4500-4000. Yozgat yöresinde Orta Kalkolitik sonlarına doğru kalıntılar ve yerleşim izlerine rastlanmaya başlanmıştır. Bu dönem merkezleri Alişar (Sorgun) ve Kaletepe Höyük’tür. (Aydıncık)

Frig Devri: M.Ö.750-680. Bu dönemde Alişar yöresinde Frig yerleşimleri olmuş, son buluntulara göre Kerkenez Dağı’nda (Sorgun) ortaya çıkarılan Frigce yazıtlardan burada da bir Frig kenti kurulduğu anlaşılmıştır.

Bozok çevresinde Türk - İslam izleri 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra başlar ve günümüze değin devam eder. Yozgat, Cumhuriyet öncesi kurulan altmış vilayetten birisi olup, başlıca kaza merkezleri; Merkez, Akdağmadeni ve Boğazlıyan’dan ibarettir. Uzun süre “Bozok” adını taşıyan İl, Yozgat Milletvekillerinden Süleyman Sırrı İÇÖZ’ün 25 Haziran 1927 tarihli teklifi üzerine “Yozgat” adını almıştır.Daha sonra Sorgun’un da ilçe olmasıyla ilçe sayısı merkez dahil dörde çıkarılmıştır (1928). Yozgat’ın, bu dönemde dört ilçe ve 10 ‘u nahiye olmak üzere toplam 636 yerleşim yeri mevcuttur. Zamanla yeni ilçeler kurulmuş ve ilçe sayısı merkez ilçeyle birlikte 9 olmuştur.Bu ilçeler; sarasıyla; Merkez, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Sorgun, Çekerek, Şefaatli, Sarıkaya, Çayıralan ve Yerköy’dür.1990 Yılında çıkarılan bir kanunla; Aydıncık, Çandır, Saraykent, Kadışehri ve Yenifakılı da ilçe olunca ilçe sayısı merkez ilçeyle birlikte 13 rakamına ulaşmıştır. Yozgat bağlı 14 ilçe, 22 belediye ve 567 köy bulunmaktadır.

2.2. Şehirleşme Süreci

Eski bir yerleşme olan Yozgat, Cumhuriyet dönemi öncesinde önemli bir kent merkezidir. 1874 yılında belediye olan kentte Aşağı Çatak, Aşağı Nohutlu, Medrese, İstanbulluoğlu ve Tekke mahalleleri bulunmaktadır. Kentin ilk imar planı 22.01.1948 tarihinde İller Bankası tarafından yaptırılmıştır. 1960 yılına kadar kent makro formu kompakt bir gelişme göstermiştir.

 

1960 yılından sonra kente olan göçün hızlanması yeni gelişim alanları ihtiyaçlarının ortaya çıkmasına yol açmış ve bu dönemde kent her yöne gelişim göstermiştir. 1980 yılından sonra ise artan nüfusa bağlı olarak günümüze kadar bu yapılaşma eğilimi devam etmiştir. Şekil 4’te Yozgat şehrinin tarihi süreç içerisinde mekânsal gelişimi, Cumhuriyet öncesi (pembe), Cumhuriyet sonrası-1960 arası (mavi), 1960-1980 arası (yeşil), 1980’den günümüze kadar gelişen alanlar şeklinde gösterilmiştir.

page4image18773616

Şekil 1: Yozgat Kentinin Mekânsal Gelişimi

Yozgat Belediyesince 1996 yılından sonra yapılan plan değişikliklerinin büyük bir çoğunluğu kat artışına yöneliktir. Yapılan plan değişikliklerinde, özellikle kat artışlarında, ilave sosyal donatı alanı oluşturulmadığı için kent merkezinde trafik ve altyapı sorunları ortaya çıkmıştır. Yozgat yerleşmesi için fiziki plan niteliğinde mekânsal kararları da içeren 2013 yılında onaylanan Çevre Düzeni Planına kadar üst ölçekli bir plan bulunmamaktadır.

Yozgat merkezinin mevcut imar planının yetersiz olması sebebiyle 2011 yılında İller Bankası’nca ilave revizyon imar planı yapılmıştır. Bu plana göre; Yozgat kentinin 2025 yılı planlama dönemi nüfusu yapılan projeksiyon yöntemleri sonucu 120.000 kişi olarak tespit edilmiştir. İmar planına göre Yozgat’ın mevcut gelişme eğilimleri dikkate alındığında; kentsel gelişme yönü olarak, mevcut kent merkezi dışında gelişmeye en uygun kesimi batı ve güneybatı kesimleridir. Ankara, Çorum ve Kayseri’ye bağlantı sağlayan karayollarının bu kesimden geçmesi, üniversite kampus alanının bu yönde yer seçmesi, toplu konut yatırımlarının bu kesimde gerçekleştirilmiş olması nedeniyle gelişme yönü batı ve güneybatı olarak planlanmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 2013 yılında onaylanan 1/100000 ölçekli Yozgat-Sivas-Kayseri Çevre Düzeni Planı’nda ise 2025 yılına kadar Yozgat şehri için kentsel gelişmeyi hızlandıran uygulamalar önerilmektedir.

 

2.3. Eğitim Göstergeleri

 

GÖSTERGELER/OKUL TÜRÜ

İLKOKUL

ORTAOKUL

ORTAÖĞRETİM

OKUL SAYISI

184

205

107

OKULLAŞMA ORANI (KADIN)

87,96%

89,06%

80,29%

OKULLAŞMA ORANI (NET)

87,37%

88,64%

81,35%

ÖĞRENCİ SAYISI

22.417

26.384

28.291

ÖĞRETMEN SAYISI

1.603

2.042

2.115

ÖĞRETMEN BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI

14

13

10

DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI

16

16

15

 

 

OKUL/KURUM

ADET

Anaokulu

24

İlkokul

184

Ortaokul

207

İmam-Hatip Ortaokulu

65

Genel Lise

0

Anadolu Lisesi

29

Fen Lisesi

9

Meslek Lisesi

60

Rehberlik ve Araştırma Merkezi

1

Bilim ve Sanat Merkezi

-

 

 

Yozgat Bozok Üniversitesi 01 Mart 2006 tarihinde 5467 Sayılı Kanunla kurulmuştur. Kuruluş kanunu ile Erciyes Üniversitesi bünyesinde bulunan Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Meslek Yüksekokulu ve Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde bulunan Akdağmadeni Meslek Yüksekokulu, Yozgat Bozok Üniversitesi’ne bağlanmıştır. Ayrıca zaman içinde Eğitim, Turizm, İletişim, Hukuk ve Tıp gibi pek çok fakülte ile Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler Enstitüleri kurulmuştur.

Yozgat Merkez’de Atatürk Yolu 7. km’de 4.100 dekarlık alanda bulunan Erdoğan Akdağ Yerleşkesidir. Merkez yerleşkede on iki fakülte, üç enstitü, beş yüksekokul, bir meslek yüksekokulu, rektörlüğe bağlı üç bölüm, on altı merkez, bir merkezi laboratuvar, Bozok Teknopark AŞ, Araştırma ve Uygulama Hastanesi, bir kongre merkezi, iki cami, bir misafirhane, iki spor salonu, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlar bulunmaktadır. Akademik personel sayısı 1.836, öğrenci sayısı 20.102’dir.

2.4. Ekonomik Yapı

Yozgat'ın ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Halkın % 56,52’si tarım, % 43,8’i ise diğer sektörlerde çalışmaktadır.

Yozgat, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve kalkınmışlık göstergeleri olarak Türkiye ortalamalarının altında bir performans gösteren gelişmekte olan bir ildir. Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ve az gelişmiş illerindeki benzer sorunlarla karşı karşıya olan Yozgat, bu sorunların üstesinden gelebilmek için devlet destekli ve özel kesimin de katkı sağladığı çeşitli kalkınma modelleri uygulamaktadır. Bu kalkınma girişimleri ve süreçlerinin şimdiye kadar ki odak noktası genellikle gelirin artırılmasına yönelik olmaktadır. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan araştırmalar, kalkınma olgusunu sadece gelir artışına endekslemenin önemli sakıncalar doğurabileceğini göstermektedir. Ekonomik büyüme ve kalkınmada gelir, sermaye ve finansman gibi unsurların dışında sosyal, siyasal ve kültürel faktörlerin de dikkate alınmasının hem araç hem de amaç olarak iki önemli nedeni vardır. Ekonomik büyümenin ötesinde sosyal gelişmeyi sağlayacak faktörler ekonomik gelişme için uygun bir ortam ve zemin hazırlamasından dolayı önemli bir araçsal değere sahiptir. Sosyal ve kültürel altyapı ve imkânlardaki gelişmeler aynı zamanda tüm ekonomik aktivitelerin nihai amacı olarak görülebilir.

2.4.1. İstihdam

İŞKUR istatistiklerine göre Yozgat ilinde kayıtlı 32.950 kişilik işgücünün %45,39’u (14.957 kişi) kadınlardan, %54,61’i (17.993 kişi) ise erkeklerden oluşmaktadır. Kuruma kayıtlı işe yerleştirmelerin %79,22’sinin (3.825 kişi) erkeklerden, %20,78’inin de (1.003 kişi) kadınlardan oluştuğu görülmektedir.

İldeki işsizler içinde 15-29 yaş arasındaki kayıtlı genç işsizler %42,01’ye (8.247 kişi) varan paya sahiptir. Kuruma yapılan başvuruların ve kayıtlı işsizlerin içinde gençlerin çoğunluğu oluşturması ülke koşullarına benzer yapıdadır. Kuruma kayıtlı 19.630 toplam işsizin %54,91’i kadınlardan, %45,09’u erkeklerden oluşmaktadır. En fazla işsizin olduğu eğitim grubu 9.233 kişi ile İlköğretimdir. İkinci sırada ise 5.224 kişi ile ortaöğretim (lise dengi) gelmektedir.

Yozgat ilinde 2018 yılındaki “Kamu ve Özel Sektörden Alınan Açık işler ve işe Yerleştirme” aşağıdaki tabloda görülmektedir. Buna göre, “Alınan Açık İş” Kamu sektöründe 153 ve Özel sektörde 6.422 toplamda ise 6.575’dir. İşe yerleştirme sayısı da “Kamu” sektöründe 117 kişi ve “Özel” sektörde 4.711 kişidir. Tablo meslekler açısından incelendiğinde kamu ve özel sektörde işe yerleştirmelerin en fazla Nitelik Gerektirmeyen Meslekler olduğu görülmektedir. Aynı şekilde kamu ve özel sektör açık işlerde de nitelik gerektirmeyen mesleklerde personel talebinin daha fazla olduğu görülmektedir.

 

MESLEKLER

AÇIK İŞLER

İŞE YERLEŞTİRME

KAMU

ÖZEL

KAMU

ÖZEL

Kadın

Erkek

Kadın

Erkek

Büro Hizmetlerinde Çalışan Elemanlar

8

448

1

6

203

144

Hizmet ve Satış Elemanları

3

847

1

1

205

312

Nitelik Gerektirmeyen Meslekler

139

3.506

5

97

448

2.627

Nitelikli Tarım, Ormancılık ve Su Ürünleri Çalışanları

 

34

 

3

2

27

Profesyonel Meslek Mensupları

 

156

 

 

32

22

Sanatkârlar ve İlgili İşlerde Çalışanlar

 

445

 

 

16

123

Teknisyenler, Teknikerler ve Yardımcı Profesyonel Meslek Mensupları

 

214

 

 

22

31

Tesis, Makine Operatörleri Ve Montajcılar

3

751

 

3

67

429

Yöneticiler

8

21

 

 

1

3

Toplam

153

6.422

7

110

996

3.715

 

Yozgat ilindeki İŞKUR’a kayıtlı 10.777 kadın işsiz arasında %47,72 oranla (5.143 kişi) ilköğretim mezunu en fazla kadın işsizin bulunduğu gruptur. Bu grubu %23,15 oran ile (2.459 kişi) ortaöğretim (lise dengi) takip etmektedir. Yozgat ilindeki İŞKUR’a kayıtlı 8853 erkek işsiz arasında %46,19 oranla (4.090 kişi) İlköğretim mezunu en fazla erkek işsizin bulunduğu gruptur. Bu grubu %25,55 oran ile (2.762 kişi) ortaöğretim (lise dengi) takip etmektedir.

Yozgat ilindeki Kayıtlı İşsizlerin Mesleki Dağılımı (2018)’na bakıldığında %54,90’ı kadın, %45,10’u erkek, toplam 19.630 kişi kurumda kayıtlıdır. İŞKUR’da kayıtlı 19.630 işsizin %36,53’ü (7.172 kişi) “Nitelik Gerektirmeyen Meslekler” sınıfında yer almaktadır. Bu grubu %5,10 oranla (1.002 ) “Hizmet ve Satış Elemanları” sınıfındaki işsizler takip etmektedir.

Yozgat ilinde rekabet gücü yüksek sektörlere bakıldığında; rekabet gücü yüksek öncelikli sektörler olarak karşımıza gıda ürünleri, metal ürünler ve diğer metalik olmayan mineral ürünler çıkmaktadır. İkinci rekabet gücü yüksek olan sektör ise giyim eşyaları ve mobilya, üçüncüsü de ağaç ve mantar ürünleri, madencilik ve taş ocakçılığı, kağıt ve kağıt ürünleri ve kömür ve linyittir.

2.4.2. Tarım ve Hayvancılık

İlin ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayalı olup bu alanlara kıyasla Yozgat’ta sanayi sektörünün ağırlığı çok daha azdır. Tarım alanlarında kuru şartlarda yapılan tarım üretimi egemendir. Tarımsal üretimin çoğunu tahıl oluşturmakta, bu da orta büyüklükte işletmelerde yapılmaktadır. Çalışan nüfusun büyük çoğunluğu tarım kesimindedir.

Küçük çaplı işletmelerde ortakçılık, kiracılık yaygındır. Bu işletmelerde buğday, arpa, nohut, mercimek, fasulye ve bahçe sebzeleri yetiştirilir. Ancak ilde meyve ve sebze üretimi yetersiz olup daha çok iç tüketime yönelik yapılmaktır. İlin sebze ve meyve ihtiyacı diğer illerden karşılanmaktadır. Ancak son yıllarda sulama amaçlı olarak yapılan baraj, gölet ve küçük sulama tesisleri ile ilde hem sulu tarımın yaygınlaştırılması hem de sebze üretiminin arttırılması amaçlanmaktır.

Bunlardan başka sanayi bitkisi olan şeker pancarı önemli bir yer tutmaktadır. Sorgun ve Boğazlıyan Şeker Fabrikalarının faaliyete geçmesi, ilde üretilen şeker pancarının yine ilde işlenmesine imkân sağlayarak, istihdam ve ekonomiye katkı sağlamıştır.

Tarımsal üretime bağlı gelirlerin yanında hayvancılık da il ekonomisinin önemli bir kaynağıdır. Tarım ürünlerinden buğday, arpa, mercimek, nohut ve fasulye, ekilebilir alanların büyük bir bölümünü kaplamaktadır. İldeki sebzecilik, genelde tüketime yöneliktir. Hayvancılık, ilin ekonomisinde büyük bir yer tutmaktadır. Temel bitkisel üretim deseni içinde yer alan hububat ekilişleri nadas alanlarının genişliği ve alternatif ürün eksikliği nedeniyle ekonomik kayıplar söz konusudur. Bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması için ülkemizin de en önemli girdilerinden biri olan yağ bitkileri ithalatının azaltılması ve çiftçiye ek gelir sağlanabilmesi için ilçelerde sözleşmeli aspir ekimi gerçekleştirilmiştir. İlin 2017 yılı bitkisel üretim değeri 1.498.138 Bin TL, hayvansal üretim değeri ise 1.552.880 Bin TL’dir.

Yozgat, hayvancılık bakımından oldukça büyük bir potansiyele sahiptir. Tarımsal işletmelerin çoğunda hayvancılık, tarımsal faaliyetlerle birlikte yapılmaktadır. Geçmiş yıllarda büyük oranda yerli ırklara dayanan hayvan varlığında, son yıllarda kültür ırkı ve kültür melezi ırklarda önemli artışlar meydana gelmiştir. Kültür ırkında ilk sırayı Montofon ırkı melezi ile Montofon ırkı almaktadır. Merkez, Akdağmadeni, Çekerek, Kadışehri, Sarıkaya ve Sorgun ilçelerinde süt sığırcılığının yanı sıra besicilik de yaygındır. Diğer ilçelerde süt sığırcılığı daha yoğun yapılmaktadır. Kültür ırkına dönüş dolayısıyla süt verimi her geçen gün artmaktadır. Diğer ilçelerde ise kültür ve kültür melezi hâkimdir.

2016 yılı itibari ile il genelinde Aydıncık, Çandır, Yerköy ve Yenifakılı ilçeleri hariç olmak üzere Merkez dâhil 11 ilçede Süt Üreticileri Birliği kurulmuştur. Süt Birliği bulunan Merkez, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Sorgun ve Şefaatli ilçelerinde üye yetiştiricileri, birlikler vasıtası ile üretmiş oldukları sütü pazarlama imkânına ulaşmışlardır.

Yozgat İli tarımsal üretim açısından önde gelen iller arasında yer almaktadır. Toplam ekilebilir alanın büyük kısmında buğday ekimi yapılmaktadır. Nadasa bırakılan alanlarda aspir ekimi ve hayvancılığın daha fazla gelişmesi için yem bitkisi ekimi yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Sulanabilir alanlarda ise şeker pancarı, patates üretimi yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Yozgat ili Aydıncık ilçesi soğan ekimi ile öne çıkmaktadır. Kabalı’da devam eden meyvecilik projesi ile birlikte meyve üretiminde de belirgin bir artış gözlemlenecektir.

 

TARIMSAL FAALİYETLER

 ALAN (Dekar)

Meyveler, İçecek ve Baharat Bitkileri Alanı

56.529

Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Ala

YORUM EKLEYİN

X

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.

X

Habere hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

GÜNÜN MANŞETLERİ

FOTO GALERİ

Yozgat

Yozgat Haber

Yozgat Son Dakika

Yozgatspor